Merkez Bankası, para politikası ile enflasyonu baskı altında tutan, emisyonu ile ekonominin ihtiyacı olan yeterli nakdi sağlayan, ödemeler dengesinin hesabını tutan, bankaların bankası olarak da görev yapan bir kurumdur. Merkez Bankamız'ın para programı, IMF anlaşmaları çerçevesinde yapıldı ve başarılı sonucu alınmakta. Ama, cariaçıkçokbüyüdü. Cari açığın ana unsuru ise dış ticaret açığıdır. Dış ticaret açığı; ihracat ile ithalatımız arasındaki farktır. Mevcut kar politikası ile (kuresasolarakserbestpiyasadaoluşurdüşüncesi) ihracat köstekleniyor, ithalat teşvik ediliyor. Zararınaihracat... Daha 1 yıl öncesi bugünlerde kur 1.5YTL idi. O günden bugüne yaklaşık yüzde 9 enflasyon var. YTL değerlenmese kur1.635 olurdu. Halbuki şu anda 1.35, yani geçen yılın aynı dönemine göre yüzde21 değerli. Geçen yıl, bilfarz televizyon imalatçıları televizyonlarını yüzde10 karla ihraç ediyor idiyse, bugün bu ihracat ancak yüzde11 zararla sürdürülüyor demektir. İhracatta çok güçlü bir rekabet olduğundan, kar marjları oldukça düşüktür. Geçen yıl karlı ihracat, bu yıl zararına yapılmaktadır. Zaten ihracat durakladı. Benim korkum,kaybedilenpazarlarınbirdahagerialınamazdurumadönüşmesidir . Bu düşük kur, aynı zamanda içerideki imalata büyük bir darbe vurmaktadır. Vatandaşımız maalesef malın kalitesinden ziyade fiyatına önem vermektedir. Vatandaşbilmelidirki,aldığıherithalmal,bizdekiişsizliğiteşvikedenbirolaydır. Halkımız hem işsizlikten yakınıyor, hem de ithal mal almaya devam ediyor. Bunu anlamak mümkün değil...Yerli malı varken ithal mal kullanmak, fiyat yönünden işimize geliyor olabilir. Ama, bunun işsizliği körüklediği, dış borçlarımızın artışına neden olduğu bilinmelidir. Tabiiarz-talepyok Bu duruma Merkez Bankası seyirci; kur serbest piyasada oluşuyor. Döviz için serbest piyasa maalesef yok. Çünkü, içeriye giren sıcak para ve yeniden yapılandırılan dış borçlarımız, sun-i olarak döviz arzını büyütüyor. Arz fazlası olduğu için de (taleptenfazla) kur yerinde sayıyor. Dış borçları yeniden yapılandırmasanız, sıcak para girişi olmasa, o zaman tabii bir arztalepten bahsetmek mümkün olacaktır. Arz-talep tabii olmadığı için, Merkez Bankası dış borçlardan bir miktarını ödemeli; bu ödemenin dövizin yükselme trendini başlatması kaçınılmazdır. Dersalmadıkgaliba Bugün yüzde65'ler seviyesinde olan YTL değerlenmesi, böyle götürülemez. Bir yerden patlak verecek ve yine servetler haksız olarak el değiştirecektir. Geçmişten ders alamadık galiba. 2001'de yüzde18 olan kur makası giderilemedi. Bir siyasi kriz ile patlayan dolar 0.68YTL'den 1.68YTL'ye kadar çıktı. O gün, bugünkü gibi aşırı değerlenme de yoktu.