Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 16 Ağustos 2005

AB sürecindeki zor karar...

AB süreci içindeki zor kararlardan biri, Güney Kıbrıs hükümetinin bütün Kıbrıs'ın, temsilci olmasa dahi bağımsız bir ülke olarak tanımaktır.
Önce şunu belirtelim ki; burada zorda olan hükümettir. Rahat olan Güney Kıbrıs hükümetidir. Elinde veto yetkisi var. Her dosyanın kapatılmasında ve açılmasında rey hakkı var. Anlaşmadığı takdirde; bütün maddi imkanları Güney zaten kullanıyor ve Kuzey ile olan ekonomik refah farkını büyütüyor... Anlaşma zorunluluğu içinde olan ise Türkiye'dir.

İktidar
tatlıdır...
Kıbrıs konusu, kolayca istismar edilebilecek bir konu. Tıpkı, 1999 yılında "Öcalan'ı yakalayan benim" diyen parti ile (aslında değil), "Öcalan'ı asacağım" diyen partilerin (aslında asamayacağını biliyor idi) seçimden zaferle çıktığı gibi. 21'inci dönem millet meclisi, işte bu duygular altında şekillendi.
Bugün hükümet makul olanı yapmaya kalksa, zaten örtülü olarak Avrupa Birliği'ne karşı olan subaylar, 'istemezük' söylemi ile siyasal bir çatışma çıkarabilirler. Bu durumda hükümet düşer. Yerine kukla bir hükümet gelir. Biz de, iktidar tatlıdır ki, kukla mukla demeden yapılan teklifleri geri çevirmeyecek çok insan çıkar.
Bugün makul olan Güney Kıbrıs'ı tanımak ve garantörlük haklarımızdan vazgeçmemektir. 3 Ekim'de müzakereler başladıktan sonra, ilk dosyanın açılması için Güney Kıbrıs'ın oy hakkı var. Dosya kapatılırken de durum aynı. Yani "Seni tanımıyorum" dediğimiz, devletin oy'una ihtiyacımız var. Peki, bir gün karşı taraf da, "Ben bu oyundan bıktım" derse, beni tanımayan adamı ben de tanımıyorum davranışına girerse ne yapacaksınız? Müzakereler duracak demektir.
Yunanistan'ın baskısı ile Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşmadan onu üyeliğe kabul etmesi hata idi. Eğer, AB bu konuda (Yunanistan'ın baskısı olmasa idi) üyelik müzakerelerini bitirse dahi, Güney Kıbrıs'ın üyeliğe alınmasını askıda tutabilirdi. Böylece Güney Kıbrıs'ın çözümü isteyen ikinci taraf olmasını sağlayabilirdi. Geçmişteki koalisyon hükümetleri, Türkiye'nin bu açmazını göremediler ve Güney Kıbrıs'ın adaylık ve üyelik sürecini engelleyemediler. Oysa ki, Kıbrıs'ın herhangi bir ekonomik topluluğa girebilmesi için, Türkiye'nin oluru gerekirdi (Londra ve Zürih Anlaşmaları).

Veto hakkı var...
Kıbrıs'ta yaşayan akrabalarımız olmasa, problem çok daha kolay çözülebilirdi. Şu anda, Kıbrıs'ta herhangi bir çözüm için Türkiye'nin taviz verme mecburiyeti var. Güney Kıbrıs'ın tavizi, olsa olsa üyeliğimizin müzakere sürecinde veto hakkını kullanmamasıdır.
Burada bizim üyeliğimizi istemeyen büyük üye devletlerden biri; mesela Fransa'nın Güney Kıbrıs'ı kullanarak (veto hakkı) üyeliğimizi bloke etme ihtimalini unutmamak lazım.
Bu konuya duygusal yaklaşmadan bakarsak, Güney Kıbrıs'ı tanımamız gerekecek. Önemli olan, ülkede 'İstemezük' seslerini duymamaktır.
GÜNCEL
Ferrari'den Ferrari'den kodese
Ferrari'sinin gazına fazla basan adam, emniyet müdürünü sollayınca...
Tacettinoğlu'na acı veda
Ölümüne tutku
Acı terhis!
Rayda kapkaç
Hükümet Konağı'na bomba
Hırsız dehşeti
SPOR
Anelka Anelka sıkıntısı
Fransız yıldız, bir türlü uyum sağlayamadı. Daum ile arası kötü,...
Son aslan Kıly
Alex depremi
Yeniden doğuş
Galatasaray'da seferberlik...
En önemli zirve
Deniz'e suç duyurusu
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 29 C,Par. Bul. 20 C
ANKARA - Par. Bul. 37 C,Par. Bul. 19 C
IZMİR - Par. Bul. 35 C,Par. Bul. 20 C
ANTALYA - Açık 32 C,Açık 22 C
ADANA - Par. Bul. 31 C,Par. Bul. 24 C
EKONOMİ
IMKB E: 28.140,710 D:% -0,13
DOLAR S: 1,346 D:% 0,26
EURO S: 1,663 D:% -0,27
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu