Ahmet Altan, dünkü Taraf'ta bir evladın babasına yazabileceği en iyi yazıyı yazdı.. BaşbakanErdoğan'ın ÇetinAltan'a "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü" verdiği töreni izleyen Ahmet Altan'ın yazısını okumanızı isterim. Ahmet Altan'ın bu yazısını okuyunca düşündüm; acaba Türkiye bugüne kadar neler gördü, neleri kanıksadı, neleri unuttu, neleri görmezden geldi, neleri hatırlayabiliyor? Ve en önemlisi neleri "biliyor"? Aşağıda sayacaklarımı elbette okumuş yazmış pek çok isim biliyor.. (Daha doğrusu okumuş yazmış pek çok isim biliyor ama okumuş yazmış isimlerin çoğu ne yazık ki bilmiyor) Sıralıyorum: BİR : NazımHikmet 1938 yılından 1950 yılına kadar aralıksız hapis yattı.. Suçu, Atatürk'ün bazı icraatını eleştirmekti. Afla salıveren ise Demokrat Parti idi.. Af çıkmasaydı 1966'da hapisten çıkacaktı.. İKİ: Nazım'ın annesinin teyzesinin oğlu Ali Fuat Cebesoy, Nutuk'ta isim de verilerek "vatanhaini,alçak " olarak nitelendirildi. ÜÇ : Nazım'ın annesinin teyzesinin torunu Mehmet Ali Aybar, 1968'de SSCB'nin Çekoslavakya'yı işgal etmesine karşı çıktı diye Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından aforoz edildi. DÖRT : TİP Genel Başkanı BehiceBoran, sırf komünist olduğu için vatandaşlıktan çıkarıldı, yurtdışında öldüğünde naaşı TurgutÖzal tarafından yurda getirilerek TBMM'de devlet töreni düzenlendi. BEŞ : DP tarafından ezanınyenidenArapça okunmasına dair çıkarılan yasaya CHP Grup Sözcüsü Cemal Reşit Eyüpoğlu tarafından "Partimiz bu yasaya karşı değildir" denilerek destek çıkıldı. ALTI : 27 Mayıs 1960 ihtilalini dönemin genelkurmay başkanı değil, dönemin kara kuvvetleri komutanı yaptı. "Karacı" Cemal Gürsel, üstü olan Rüştü Erdelhun'a haber vermek bir yana Erdelhun'uYassıada'yayolladı . Erdelhun ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. YEDİ : 1930'larda radyolarda Türk Müziği çalınması yasaklandı, evet evet TürkMüziği yasaklandı.. Çünkü Türk Müziği denilen müzik Arapça ve Farsça sözler üzerine Bizans'tan esinli tınılarla oluşan bir müzikti yani "yabancı" bir müzikti! Ancak Atatürk, öngörüsü yüksek bir lider olarak bu hatayı hemen düzelttirdi. SEKİZ : Adnan Menderes, Meclis'e 1946'da girmedi.. 1946 yılına kadar 15 yıl boyunca milletvekilliği yaptı. Menderes'i32yaşındayken, 1931yılındamilletvekiliyapaniseAtatürk'tü.. DOKUZ : 1979 seçimlerinde CHP birinci parti gelmesine rağmen güvenoyu alacak bir üye sayısına sahip değildi. Güvenoyu için 11 milletvekilinin transfer edilmesi gerekiyordu. "Dürüst"Ecevit,büyükbirsiyasetdehasıolarakformülübulduveAP'den11milletvekiliniaynıandatransferetti.. Sonuç: 11 kişiden 10'u ilk kabinede bakan olarak yer aldı.. ON : Atatürk, Nutuk'ta Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Rauf Orbay için "bunlar alçak ve vatan hainidir" dedi.. Ancak Bele ve Orbay daha sonra Atatürk'ün isteği doğrultusunda CHP'den milletvekili oldu.. Atatürk, Karabekir ve Cebesoy'la ise 1923'ten ölümüne kadar yan yana gelmedi. ONBİR : Atatürk vefat edip İnönü seçildiğinde İnönü'nünilkişlerindenbiriKarabekirveCebesoy'umilletvekiliyapmakoldu. Yine İnönü'nün seçilir seçilmez yaptığı ilk işlerden biri de Atatürk'ün en "kalın" iki bakanı olan Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'yı kabineden çıkarmak oldu. ONİKİ : Nutuk, 1938'den 1950'ye kadar yani İnönü döneminde bir kez olsun basılmadı, yeni baskı DP'ye nasip oldu.. ("DP ve baskı" diyorlar ya, baskıysa baskı işte!) ONÜÇ : Cumhuriyet gazetesi 1951 yılındaki bir nüshasında Nazım Hikmet'in fotoğrafını yayınlayarak altına " Resminiteksirettiripdağıtınkimilletdoyadoyayüzünetükürsün" diye yazdı.. ONDÖRT : Cumhuriyet'in başyazarı NadirNadi"HitlerViyanası'ndanRöportajlar " başlıklı yazı dizisinde şöyle yazıyordu: "Burada iki yüz bin halis Yahudi ve dönme var. Bu Yahudiler beynelmilelcilik yapıp gençleri zehirliyorlardı. İşte bu felaketi önleyen Almanlar biraz coşar da kendinden geçerse artık o mazur görülür.." ONBEŞ : Tek Parti döneminde İstanbul ve Ankara'da valilik, il başkanlığı ve belediye başkanlığı "işine" tek kişi bakıyordu. Yani " Muammergülerkadirtopbaşazizbabuşçu" isimli biri vardı! Diğer illerde ise "nedense" böyle bir ayrım yoktu. Demek ki oralarda "demokrasi" işliyordu(!) ONALTI : Cumhurbaşkanlığı Forsu, 1983'ten önce de 16 yıldızdan oluşuyordu, 83'ten sonra da.. Fakat bir farkla.. 1983'ten önce yer alan forsta 16 Türk Devleti'nden biri Batı Hun İmparatorluğu idi.. 1983'te KKTC kurulunca sayı 17'ye çıkarılmadı.. Formül bulundu ve heyhat, KKTC'yeyeraçmakiçinBatıHunİmparatorluğulistedençıkarıldı! Evet "daha neler neler" var da, yerim bitti...