Futbolun daha doğrusu derbilerin altın kuralı dün gece Şükrü Saracoğlu Stadı'nda bir kere daha kendini gösterdi. Karşılaşma öncesi ister otorite olsun, ister sokaktaki sıradan vatandaş olsun kime sorarsanız sorun 10 kişiden 8'i bu dev karşılaşmadan Fenerbahçe'nin zorlanmadam galibiyetle çıkacağını söylerdi. Ne var ki az önce söylediğimiz gibi derbilerin altın kuralı yine işlerliğini gösterdi ve maç öncesi favori gösterilen SarıLacivertliler, kendi taraftarları önünde son derece önemli bir 2 puanı kaybetti. Üstelik şampiyonluk yolundaki en büyük rakiplerinden birine. Dahası Galatasaray önceki gün Sivasspor'a yenilmişken... Alınacak bir galibiyetle zirve yarışında ezeli rakibinin önüne geçme şansı yakalamışken... Ne var ki izlediğimiz Fenerbahçe'de kimse bu bilince sahip değildi dün akşam. Hem taraftarların, hem de yönetimin kendisinden çok şeyler beklediği Brezilyalı yıldız Alex, arzu edilen futbolu ortaya koymaktan bir hayli uzaktı dün gece. Hal böyle olunca da orta alanı istediği gibi işletemeyen Sarı-Lacivertliler, ileri hattaki oyunculara top götürmekte zorlandı. Takım arkadaşları da anlaşılmaz bir şekilde Alex'e ayak uydurmak için birbirleriyle adeta yarıştılar. Tam anlamıyla bir rehavet havası sarmış hepsini. Birilerinin ligin yeniden başladığını onlara hatırlatması lazım. Buna rağmen ki Volkan'ın hakkını yememek gerekli. Daha ilk dakikalardan itibaren BordoMavili oyuncularla oldukça sık haşır neşir olan milli kaleci, F.Bahçe'nin 1 puandan da olmasını engellleyen belki de tek futbolcuydu. Bir paragraf da Trabzonspor için ayırmak gerek... Kimsenin İstanbul'da şans tanımadığı Bordo-Mavililer dev maça oldukça iyi hazırlandıklarını herkese gösterdiler. Eğer ileri uçtaki oyuncuları Gökhan ve Umut biraz daha bitirici olabilselerdi Trabzon'a ceplerinde 3 puanla dönmeleri işten bile değildi. Fenerbahçe adına gördük ki rehavete kapılanların kazanma şansı hiç yok.