Kanser, romatizma, bel kayması, spor yaparken belini incitmek gibi birçok sorun bel fıtığı gibi belirtiler verebilir....
Teşhis koyarken dikkatli olmak gerekir. Bel fıtığı teşhisinde, MR önemli bir yer tutmaktadır. Bu yöntemle sorunun nerde ve hangi dokuda olduğu kolaylıkla tespit edilebilir. Ayrıca bilgisayarlı tomografi kemiğin durumunu daha iyi ortaya koyduğu için tercih edilebilir. Bu görüntülerin, yapılan tetkikler ve klinik testler sonucu desteklenmesi gerekir. Çünkü görüntüyü yorumlarken yanlış yapmak tedaviyi de etkiler. Bel fıtığı tedavisinde ilk tercih edilen yöntem cerrahi tedavi (ameliyat) olmamalıdır. Konservatif tedavi denen ilaç kullanımı, sert bir yatakta yatmak, fizik tedavi gibi yöntemler uygulanır. Bunlar birçok bel fıtığı hastalığının düzelmesine yardımcıdır. Kas gevşetici, ağrı kesici ilaçlar tercih edilir. Gerekirse hastaya egzersiz yapması önerilir. Kısa süreli yatak istirahati, hastanın en rahat ettiği pozisyonda ve iyi bir yatakta olmalıdır. Yatak sert ve düzgün olmalı vücut ağırlığı ile çökmemelidir. Sırtüstü uzanıp bacakların altına yastık koymak en iyi dinlenme şeklidir. Bunlarla düzelme sağlanmıyorsa ameliyat yapmak gerekir.
LAZERLE AMELİYAT YAYGIN Bunun için yapılan görüntüleme metotları, ameliyat kararının verilmesinde çok büyük katkı sağlar. Günümüzde lazerle yapılan ameliyatlar yaygınlaşmaya başlamıştır. Eğer hastalık ilerlemişse vakit kaybetmeden ameliyat yapılmalıdır. Yapılan ameliyatların başarılı olma ihtimali yüzde 90'ın üzerindedir. Fakat hala ameliyat sonrası oluşacak komplikasyonlar (yan etkiler) tamamen ortadan kalkmamıştır. Şunu unutmamak gerekir ki bel fıtığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bel fıtığı rahatsızlığı bulunan bir hastada tedaviye geçmeden önce hastalığın hangi safhada olduğunu iyi bir muayene ve ileri tetkik metotları ile net olarak tespit etmek gerekir. Bundan sonra pratik olması açısından hastalar cerrahi müdahale gerekenler ve cerrahi müdahale gerekmeyenler diye iki büyük gruba ayrılabilirler. Bel fıtığı hastalığının tedavisini bir ekip işi olarak görmekte yarar vardır. Beyin cerrahları, Nörologlar, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları, Diyetisyen, Psikolog ve Fizyoterapistler bu ekibin içinde yer almalıdır. Gerektiğinde diğer bazı branşlardaki uzman hekimlerin görüşlerine de müracaat edilmelidir. Bütün bu prensipler ve modern imkkullanılarak hastaların büyük bir kısmı ameliyat harici metotlar kullanılarak tedavi edilebilir.
CERRAHİ MÜDAHALE SON ÇARE Prensip olarak cerrahi müdahale son çare olarak düşünülmelidir. Ancak hastalık ilerlemiş ve yapılan muayenede bazı şartlar teşekkül etmiş ise o zaman ameliyat kararı verilir. Bu kararı verirken cerraha bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme metodu büyük oranda yardımcı olur. Bu konunun uzmanı olan hekim kesin olarak ameliyata karar vermiş ise, artık ameliyatı geciktirmemek gerekir. Çünkü gecikme neticesinde bazen felce kadar giden telafisi imkız birtakım problemler ortaya çıkabilmektedir. Buna karşılık zamanında yapılan, uygun ve yeterli bir cerrahi müdahale hastayı ömür boyu rahat ettirebilmektedir.