Emzirme, bebeğin gelişiminin yanı sıra anne psikolojisinin de çok önemli olduğu bir dönemdir. Eşler, hoşgörülü davranmalıdır.
1- Annelik hüznü: Doğumdan sonraki ilk hafta içinde görülür. Annelerin kendilerini biraz mutsuz, tedirgin ve tuhaf hissettikleri fakat zihinsel işlevlerinin normal olduğu bir durumdur. Doğumdan sonraki 3.ve 4. gün bu belirtilerin en şiddetli olduğu zamandır. Normal bir çocuk doğuran annelerin yaklaşık yüzde 50-80'i bu durumu yaşar. Bir başka deyişle annelik hüznü, sorunlu doğumlara veya anestezi etkisine bağlı değildir. Annelik hüznü yaşayan kadınlarda çoğunlukla gebeliğin son 3 ayında sıkıntı ve depresyon yakınmaları gözlenir ve bu annelerde aybaşı gerginliği, doğum korkusu ve kötü sosyal koşullar daha sık görülür. Tedavi gerekmez, birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir. Bu durumen çok ilk gebelikte görülür. 2- Doğum sonrası depresyonu: Doğuran kadınların yaklaşık yüzde 10-15'inde görülür. Genellikle lohusalığın ilk iki haftası içinde başlar. Bu dönemde kadınlar üzüntülü, sıkıntılı, ağlamaya hazır görünür. Mutsuzluk, bitkinlik, neşesizlik, isteksizlik, hayattan zevk alamama ilgisizlik gibi yakınmaları olan annelerin bebeğin bakımı için gereken yoğun uğraş ve uykusuzluğa da maruz kalmaları durumu ağırlaştırır. Bu duygusal karmaşanın birçok nedeni vardır: a- Hormonal: Gebelik sonuna doğru çok yükselmiş bulunan östrojen ve progesteron hormonlarının doğumdan sonra birdenbire hızla azalması veya böbreküstü bezinin salgıladığı hormonun birdenbire azalması b- Diğer nedenler: Doğum olayının başlı başına oluşturduğu stres ve annelik rolünün getireceği yeni sorumlulukların bilincinde olma bunların başlıcalarıdır. Daha önce bir psikiyatrik hastalık geçirmiş olmak, halen stres verici bir yaşam olayını yaşıyor olmak, çok genç yaşta anne olmak, kötü evlilik ilişkisi (ayrılmayı zorlaştıran yeni bir bağın oluşumu nedeniyle), sosyal destek yokluğu durumu olumsuz etkileyen etmenlerdendir. Doğum sonrası depresyonları çoğu zaman diğer depresyon ataklarına kıyasla hem daha ciddi seyretmekte hem daha sık tekrarlama eğiliminde olmaktadır. Doğumdan hemen sonra tedaviye başlanan hastalarda daha çabuk ve daha kesin bir iyileşme elde edilebilmektedir. Doğum sonrası depresyon anne-bebek ilişkisini bozarak bebeğin psikolojik gelişimi üzerinde olumsuz etki bırakır. Tedavide psikolojik ve sosyal destek ilaç tedavisi kadar önemlidir. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak bu dönemde eşler birbirlerine karşı hoşgörülü ve toleranslı olmalı, özellikle annenin içinde bulunduğu nazik durum çevre tarafından özellikle de eşi tarafından desteklenerek atlatılmalı, gerek duyulduğunda bir psikiyatriste başvurmaktan çekinilmemelidir.