Türkiye'nin hem ihracat hem de vergi geliri bakımından lokomotif sektörü olan otomotiv sıkıntılı günler yaşıyor. Otomobil üzerindeki vergiler açısından bakıldığında zaten Türkiye, Avrupa'da otomobillerin en pahalı olduğu ülke. Kayıt dışı ekonomi açısından istenilen düzenlemeleri yapamayan hükümetler yıllardır "kümesteki kaz" misali otomobil alıcılarına yükleniyor. Yüksek vergiler de otomotiv sektörünün en önemli hedefi olan yıllık 1 milyon adetlik satış hedefine ulaşılmasını engelliyor. Bir de her birkaç yılda bir araya giren irili ufaklı ekonomik krizler de tuz biber ekiyor. Halen yaşanan ve derinleşmesi konusunda ciddi korkular yaşana ekonomik kriz otomobil firmaları iyice zorlar hale geldi. Çünkü bu kez ekonomik kriz Türkiye'de doğmadı. Bu nedenle krizin gidişatını ABD ve Avrupa Birliği'nin ekonomik durumu belirleyecek.
Yeni modellerin fiyat sorunu Bu aşamada otomobil firmaları kara kara düşünmeye başladı. Autoshow fuarında tanıtılan bazı yeni modellerin fiyatlandırılması sorun yaratıyor. Bu otomobillerin siparişi en azından 3 ay önce veriliyor ve fiyatlandırma çalışmaları son ana kadar sürüyor. Ancak dövizin hızlı yükselişi otomobil firmalarının yöneticilerinin elini kolunu bağladı. Eski kurlara göre yapılan hesaplamalar gözden geçirilse de Euro'nun 2,2 YTL ve doların da 1, 7 YTL seviyelerine geleceğini hesaplayan pek yoktu. Eğer kurlar bu seviyelere yakın kalmaya devam ederse 3 ay içinde otomobil fiyatlarının yüzde 20 civarında yükseleceğini söylemek için kahin olmak gerekmiyor.