Önce övgü sonra ceza
Anayasa Mahkemesi, AKP hakkındaki kararının gerekçelerinde partiyi önce övdü sonra ceza kesti. Kararla, partilerin uyması gereken 'kırmızı çizgiler' de belirlendi.
AKP kapatma davasında, "hazine yardımının yarısının kesilmesi"ne hükmeden Anayasa Mahkemesi, gerekçeli kararında hem partiyi övdü hem de ceza verdi. Kararla, "Partiler şiddete başvurmayacak, türban istemeyecek, imam hatiplere kat sayı talep etmeyecek, toplumun gerçekliği de olsa dini kurallar referans alınarak yasa hazırlamayacak" kırmızı çizgileri de çizilmiş oldu. "Hazine yardımı kesilsin" diyen ve kararın temelini oluşturan 4 üye şu görüşleri dile getirdi:
'SEÇMENLERİ ONAYLAMIŞTIR' * Başörtüsü konusunda toplumsal talep mevcut. Ancak davalı partinin bu doğrultudaki siyasal mücadelesini laiklik ilkesine uygun yürüttüğü savunulamaz. * Tek başına iktidarlar, yalnız kendi siyasal tabanını değil, tüm ülkeyi kapsar. * 22 Temmuz seçimlerinde, davalı parti, seçmenlerin yarıya yakınının oyunu aldığına göre, halk isnat edilen eylemleri de değerlendirerek partiye onay vermiştir.
'TAHRİP ETME AMACI YOK...' * Davalı partinin iktidarı döneminde, Türkiye'nin temel dış politikası haline gelen AB'ye giriş çabası sürdürülmüştür. * Türban iptalinin ardından partinin seçmen kitlesini eylem ve şiddete teşvik ettiğine ilişkin delile rastlanmamıştır. * Demokrasiyi ve laik devlet düzenini ortadan kaldırma veya anayasal düzenin temel esaslarını şiddet kullanarak ve hoşgörüsüzlükle tahrip etme amacı saptanamamış, kimi eylemler kapatmayı gerektirecek ağırlıkta görülmemiştir. * Parti, anayasal düzeni tahrip amaç ve eğilimlerini somutlaştırdığı takdirde, kapatılması söz konusu olabilir.
'PARA DURDURAMAZ' "Kapatma"yı savunan 6 üye ise şu gerekçeleri dile getirdi: * Partinin oy potansiyeli ve Meclis çoğunluğu, demokratik siyasi yaşam için oluşturduğu tehlikenin büyük boyutlara ulaştığını göstermektedir. * İptal edilen türban düzenlemesi, partinin laiklik karşıtı düşüncelerini yaşama geçirmedeki kararlılığını, Cumhuriyet'in temel niteliklerini tehdide vardırabileceğini gösteren somut örnektir. * Eylemler başbakan, bakan, vekil gibi etkili isimlerce gerçekleşmesi, tehlikenin Hazine yardımından mahrumiyetle önlenemeyeceğini göstermektedir.
|