Yeni bir kanun teklifi TBMM'de görüşülmeyi bekliyor. Meclis Başkanlığı'na sunulan yasa teklifi çok önemli değişiklikleri içeriyor. Bunlardan ilki hız sınırlarıyla ilgili. Otoyollardaki hız sınırının 120 km/s'den 135 km/s'ye, duble yol olarak da bilinen bölünmüş yollarda 90'dan 120 km/s'ye yükseltilmesi planlanıyor. Trafik kazalarında rekortmen unvanını taşıyan ülkemizde hız sınırlarını yükseltmek nasıl bir fayda sağlar tartışılmalı. Yol kalitesi, sürücü kalitesi ve araç kalitesi açılarından bu kadar eksiklik varken, sürücüleri daha hızlı gitmeye teşvik etmek ne kadar doğru? Fiziksel şartlar ve sürücü eğitiminin yanı sıra denetleme açısından Türkiye'den çok daha ileride olan Avrupa ülkeleri ve ABD'de bile hız sınırları bu kadar yüksek değil.
Belediye zabıtası ceza kesecek Yasa tasarısında yıllardır konuşulan ama bir türlü gerçekleştirilemeyen bir bölüm daha var. Bu da trafik polisleri ve jandarma gibi belediyelerin de belirli ihlallerde ceza kesme yetkisine sahip olması. Yeni yaygınlaşmaya başlayan elektronik denetleme sistemleriyle kırmızı ışık ya da emniyet şeridi ihlallerine ceza kesmek oldukça kolay. Ancak diğer durumlarda, yani belediye zabıtası sürücüyle muhatap olduğunda neler yaşanabileceği hesaba katılıyor mu? Trafik polislerine bile direnen bazı sürücülerin belediye zabıtalarına daha sert karşı koyması, sanıyorum herkesin aklına gelecektir. Bunun yanı sıra özellikle küçük yerleşim birimlerinde hatırlı kişilere hangi belediye zabıtası ceza yazmaya cesaret edecek. Üstelik bu durum polis için bile geçerli. Eğer yetkililer trafik kazalarının azalmasını ve trafiğin düzene girmesini istiyorsa, öncelikle var olan sistemi işler hale getirmeli. Formül belli: İyi bir sürücü eğitimi, yüksek cezalar ve sıkı denetleme...