Abartılmış sevgiyle büyüyen çocuklar, atılım ve başarma gücünden, kendilerini kabul ettirmekten yoksundur.
Abartılmış sevgi ve aşırı koruyucu anne-baba tutumlarının çocuğun kişilik gelişimine etkileri: Aşırı koruyucu ve sevgi ile büyütülen çocuklar hayata ve sosyal yaşama gereğince hazırlanamazlar. Ailenin sıcak kucağından ayrılmak istemezler. Toplum içinde bu tür çocuklara "anne kuzusu" veya "süt çocuğu" gibi isimler takılmakta ve bu şekilde muamele görmektedirler. Beceriksiz, çekingen ve sakar görünürler. Atılım ve başarma gücünden, kendilerini kabul ettirme istek ve yeteneğinden yoksundurlar. İçlerindeki cevher kolay kolay su yüzüne çıkmaz. Çoğunlukla başarısız ve mutsuz olurlar. Ailenin aşırı hoşgörüsü ve düşkünlüğü çocuğu bencil yapar. Çocuk kendisini dünyanın merkezi olarak görür. Daima dikkat çekmeye ve etrafındaki kişileri kendi emri altında tutup, hizmet ettirmeye çalışır. Zayıf bir sosyal uyumu vardır. Çocuk kendini topluma kabul ettirmek için isyankar davranışlar sergileyebilir. Ailesine olan bağımlılığını dışarıya da genelleyebilir. Onu himayesi altına alabilecek herkese bağımlı olmaya başlar. Yaşamı boyunca bu böyle devam eder. Psiko- sosyal gelişimi için yardımcı olmalıyız. Gelecekte girişimci, sosyal ve olgun bir kişi olması için imkanlar sağlamalıyız.
Gevşek anne-baba tutumları (çocuk merkezci aile): Çocuk merkezci aileye genellikle orta yaşın üzerinde çocuk sahibi olan ailelerde ya da çocuğun kalabalık yetişkinler grubu içinde tek çocuk olması halinde sıklıkla rastlanır. Böyle bir ortamda çocuk, ailede insiyatif sahibi tek kişidir ve onun isteklerine diğer aile bireyleri kayıtsız şartsız uyarlar. Çocuğun dengesiz bir ortam içinde abartılmış bir sevgi gösterisi içinde büyüyor olması, onun doyumsuz bir birey olmasına zemin hazırlar. Böyle yetişen bireyler her isteğinin yerine getirileceğini zanneder ve okul kurumundaki kurallar karşısında hayal kırıklığına uğrarlar ve kolay kolay uyum sağlayamazlar. Çocuğun aşırı hareket ve davranış serbestliği vardır. Kendisine ve çevresine zarar verebilecek davranışlar da bile etkili denetimden uzaktır. Çocuğun neyi yapması veya neyi yapmaması konusunda bilgi verilmez. Çocuğa hiçbir zaman kesin kurallar belirtilmez. Ailede çocuğa sayısız hak tanınmıştır. Ancak çocuğun nerede duracağı kesinlikle belirlenmemiştir. Kuralları uygulama ve denetleme düzensizdir.