Kasap Cabbar Efendi, Terzi Hasan'ı Hatice'den uzak tutmak için planlar yapmaktadır. O sırada Hatice evde perişan haldedir. Vahide ise kafasını Namık'ın gerçek kimliğine takmış durumdadır. Bu arada Ramiz ve Mustafa, Dilaver Bey'e gitmiştir.
Namık'ın gerçek kimliğini öğrenmek için yanıp tutuşan Vahide, Zarife'nin yanında konuyu tekrar açmaz. İki kardeş iftar için hazırlık yapmaya başlamıştır.
Hasan'ın gelmemesiyle hayalleri yıkılan Hatice, saatlerdir yatağın içinde bir o tarafa bir bu tarafa dönmektedir. Ağlayacak hali bile kalmayan genç kız, ne yapacağını bilemez. için yanında
Pembe ve Emine, her ihtimale karşı ablalarının başını beklemektedir. İki küçük kızın bir süre sonra canları sıkılır ve ablalarıyla oyun oynamak isterler.
Kızlar, Hatice ile oynamak isterler ancak genç kız onları azarlar ve sırtını döner.
Pürsıçan Kaymakamlığı'nda yine beklenmedik bir gelişme yaşanmaktadır. Aranan kaçağın eşgali gönderilmiştir.
Katip, gelen telgrafı yüksek sesle okumaya başlar.
Telgrafta açık ve net bir şekilde Tıbbiyeli Mustafa'nın görünümü tarif edilmektedir.
Kaymakam Dilaver Bey'in sıkıldığını fark eden Komutan Cezmi, bu konuyu uzatmak ister. Ancak Dilaver Bey'in onun eline koz vermek gibi bir niyeti yoktur.
Komutan Cezmi ve katip odadan çıkarken Ramiz ve Mustafa içeri girmektedir. Komutan, Ramiz ve Mustafa'ya dikkatlice bakar. Gözü Mustafa'nın üzerindedir.
Onlar içeri girdiği anda Komutan Cezmi, katibin okuduğu telgrafı tekrar düşünür. Kaçağın eşgali tıpatıp Ramiz'in bir anda ortaya çıkan yeğeni Namık'a uymaktadır.
Komutan, aklındakileri hiç beklemeden bir çırpıda söyler.
Ne yapacağını bilemeyen Mustafa, sessizce önüne bakmaktadır. Bu konuda hiçbir fikri yokmuş gibi durur.
Soğukkanlılığını koruyan Dilaver Bey, böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını söyler.
Sadece Sütçü Ramiz paniklemiştir. Elini bile nereye koyacağını bulamaz. Ağzında bir şeyler geveler ama söyleyemez.