Ramazan'da oruç tutan kalp hastalarına uygulanan diyet diğer aylardan farklı değil. Uzmanlar kötü huylu kolesterolün fazla olduğu yiyeceklerden uzak durulmasını öneriyor....
Kalp yetersizliği olan kişiler, doktorları ile görüşüp kardiak durumları stabil (kararlı, değişmez) ise ve ilaç kullanım rejimleri yemek saatleri ile uyum gösterebiliyorsa oruç tutabilir. Kalp yetersizliği olan bazı hastalarda kalbin yükünün azaltılması amacı ile sıvı veya tuz kısıtlayıcı diyetler önerilmektedir. Bu hastaların iftarda aniden fazla miktarda beslenmesi, sıvı veya tuz alımı, mide-bağırsak sistemine giden kan miktarının artması veya sıvıtuz yüklenmesi ile kalp yetersizliği dekompanse olabilir ve hastalarda ani kalp yetersizliği gelişebilir. Bu hastaların sahurda ve iftarda yavaş yavaş beslenmesi uygundur.
TATLILARDAN UZAK DURUN Tüm dünyada Ramazan ayında kalp hastalıklarından ölümlerde anlamlı derecede artışların gözlenmediğine dikkat çekildi. Hastaların ilaçlarını düzgün kullanmamaları veya iftarda ve sahurda ağır, hızlı beslenme kalp hastalarının durumlarında kötüleşmeye yol açabilir. Hastaların doktorları ile görüşerek ilaç alım saatleri oruç olmayan saatlere göre ayarlanabilir. Ramazan ayında kalp hastalarına uygulanan diyet diğer aylardan farklı değildir. Genellikle yağlı kırmızı etler, tavuk etinin yağlı kısımları, salam, sucuk, pastırma, sakakatlar, katı yağlar, karides-kalamar, yumurta sarısı ve krema gibi kötü huylu kolesterol olan LDL kolesterolün fazla olduğu yiyeceklerden uzak durulması önerilir. Sahurda kan şekerinin hızla yükselmesini ve ardırdan ani şekilde kan şekerinin düşmesine yol açan insülin salınımını arttırıcı tatlıların yenilmesi uygun değildir.
HEMEN YATMAYIN Gün içinde yeteri kadar sıvı desteği sağlayacak kahvaltılıklar, çorba, makarna, pilav gibi yiyecekler tercih edilebilir. Sahurdan hemen sonra yatılmamalıdır. İftarda öncelikle çorba içilmesi veya kahvaltı yapılması daha sonra sulu kızartılmamış, yağlı olmayan gıdaların alınması uygundur. * * * Medicana International İstanbul Hastanesi Kardiyoloji Uzm. Dr. Oya Yüksel anlatıyor...