"Kendinizi değiştirin dünya değişsin"
Rüyaları anlamak için bilinçaltı ile bilinçaltı katmanlarının nasıl bir işbirliği içinde olduğunu bilmek önemli... Böylece gördüğümüz rüyaların hangi katmandan geldiğini kolayca ayırt edebiliriz. Onları yorumlamak da bir o kadar kolaylaşır. Rehber rüyalar, katmanlar arasındaki işbirliğini aydınlanmayı ve arınmayı sağlar. "Kuantum Düşünce Tekniği" kitabında bu konuya oldukça yalın, anlaşılır bir dille değinen R. Şanal, katmanlar arasındaki işbirliğini şu şekilde açıklıyor: "Rüyalar, insanın değişik katmanlarından bilince ulaşan mesajlardır." Bilinç-farkındalık sınırlı olan bir alanı kapsar. Örneğin bir konsere gidersiniz ve orada birçok şey görür, işitir ve hissedersiniz. Belki on binlerce detay. Fakat sıra bunları hatırlamaya ve anlatmaya gelince sadece birkaç sözcük çıkar ağzınızdan, "Müzik güzeldi... Orkestra şefi çok komikti, yanımda arkadaşım falanca vardı, Beethoven'den çaldılar" gibi... Bunun gibi; herhangi bir durumda, duyusal girdilerimiz, düşüncelerimiz ve duyularımızın tümünü bir anda hatırlamak mümkün olmaz. Gerekli de değildir aslında. Fakat bilinçaltı düzeyde, saniyede 3 milyon veri saklanabilir. Bütün bu verileri yüklemiş olduğumuz bilinçaltı alanı, bize ihtiyacımız olduğunda uygun olan bilgiyi sunmak için hazır beklemektedir. Bu yönüyle bilinçaltı bir bilgisayarın mekanik hafızasından öte bir şeydir. Çünkü o bir anlamlılık ve amaçlılık koduna uygun olarak çalışır. Amacı kişinin içinde mevcut yüksek insani potansiyeli adım adım ortaya çıkarmaktır. İşte bu yüzden bize sunduğu her görüntü, sembol ve sözün bir amacı olacaktır ve öyledir de... Aslında aynı amaçlılık ve anlam kodu hayatın kendisi için de geçerlidir. Böylece dış dünya ile iç dünya aynı biçimde çalışırlar. Nasıl her rüyanın bir anlamı varsa, her olayın da bir anlamı ve amacı vardır. Bu açıdan rüyalarla işbirliği bir bakıma bilinçaltıyla da işbirliği anlamı taşır. İnsanın bilinçaltı daha derinlerde bir başka katmanla da ilişkidedir. Bu, bizim "yüksek benliğimiz"dir. Yüksek benlik bizim gerçek özümüz, Tanrısal yanımızdır. Bir tür Tanrısal modelimiz diyebiliriz.
BİLİNÇALTI ÖNERİ GETİRİR Bilinçaltı, bizim deneyimlerimizi ve onlardan çıkardığımız duygusal sonuçları barındıran yönümüzdür. Dolayısıyla olağanüstü bir bilgeliği vardır. Yüksek benliğimiz ise bizim hayat amacımızla ilgi ana programları yapan ve yürüten yanımızdır. O, bize sadece öneri getirir. Yaptırımda bulunmaz ve zorlamaz. Hafif ve sevgi dolu bir üslubu vardır. Bize kısa ve kesin mesajlarla ulaşır. Bunun dışında daha derin düzeyde bütün evrenin zekasının var olduğu bir alana gelinir ki; biz buna "evrensel zeka" diyebiliriz. Bu katmanı bütün bilgilerin bulunduğu sonsuz okyanus olarak düşünebilirsiniz. Bütün varlıkların üstünde durduğu temel. Evrensel zekanın mesajları daha yüksek boyutta sorumluluk taşıyan insanlara ulaşır. Bu mesajlar kendi yaşamı, ailesi, kültürü ve kendi inançlarından daha ötelere uzanan anlayışa ulaşmış bir insanın bilincine gönderilir. Peygamberler, ermişler ve bu düzeyde olan insanlar evrensel zeka mesajlı rüyalardan ilham alırlar. İnsan bu katmanların her birinin bilgisinden yararlanabilir. Bunun için katmanlar arasında uyum olması gerekir. Genellikle insanlar kendi bilinçaltı süreçleri ile hayat arasındaki ilişkiden kopmuşlardır. Bir tür uyurgezerlik durumunda yaşarlar. Sanki olaylar kendi kontrolleri dışında olup durmaktadır. Örneğin belli bir durumda sürekli hissettiği öfke; güneşin doğuşu, masanın orada duruşu gibidir. Değiştirilemez ve kendi dışında bir durum olarak görür. Sıradan insan en fazla 3-5 duygusunu tanımlar. Oysa en az 200'e yakın duygunun var olduğu kanıtlanmıştır. Siz kaçını hissediyor ve tanımlıyorsunuz? Yine sıradan insan bir iletişim sırasında sadece duyduğu sözcüklerin anlamlarını (o da kendi dünya modeli tarafından çarpıtılmış halde) kullanır. Oysa duyusal keskinliği gelişmiş kişi nefes alışverişi, göz hareketleri, ses tonu, dudak büzülmesi, bedenin duruşu ve bunun gibi onlarca veriye göre iletişim kurar. Aynı şekilde bilincimize, bilinçaltı ve yüksek benlikten birçok mesaj akıp durmaktadır. Fakat algı filtreleri kullanarak insanlar bu akışı güdük birer zorlamaya dönüştürürler. Gelecekle ilgili bazı rüyalar evrensel katmandan gelir. Toplumsal olaylarla ilgili uyarı rüyaları da aynı biçimde evrensel zeka katmanı rüyalardır. Nasıl ki iyi bir iletişimci olmak için duyusal (beş duyu ile ilgili) keskinliğe sahip olmak gerekiyorsa, rüyalarımıza uyanmak için de duygusal keskinliğe sahip olmak gerekir.
Devam edecek... Sevgi ve 'Işık'la