Sizlerden gelen maillerde anladım ki; bilinçaltının gücünü ve bize kattıklarının farkında değiliz. Bu yüzden gördüğümüz rüyalardan etkilenip olumsuz durumları hayatımıza çekebiliyoruz. Bir hafta önce bir danışanım rüyasını anlattıktan sonra daha rüyayı yorumlamadan gözlerinden rüyanın olumsuz olacağı beklentisini okudum. Rüyasında Tanrı'yı enerji ya da bir ışık şeklinde görüyor. Ancak bu ışığın ayakları yok ve kulakları duymuyormuş. Tanrı ona 3 dilekte bulun demiş ve 3 dileği arka arkaya sıralamış. Tanrı ben bunların hepsini gerçekleştirecek güce sahibim demiş. O ise ayakları olmadığı ve kulakları duymadığı için bunun imkansız olduğunu düşünerek uyanmış. Çıkarttığı yorum, Tanrı'nın onun yanında olmadığı ve dileklerinin kabul olmayacağı olmuş. Oysa rüyası onun Tanrı'ya karşı olan düşüncelerinin bir yansıması. Ayaklarının olmaması Tanrı'ya güvenmediğini, kulaklarının sağır olması Tanrı'nın onu duymayacağını, isteklerine yerine getirmeyeceği inancını yansıtıyor. Güzel olan ise danışanım ne düşünürse düşünsün rüyasında Tanrı her şeyi yapabileceği güçte olduğunu ifade etmesi. Yapması gereken tek şey, inanması ve güvenmesi. Danışanıma Tanrı'ya karşı duyduğu duyguları, insanlarla olan iletişimine de yansıttığını söyledim. Hayatın da yaşadığı en büyük sorun ne bilin bakalım.. Güvensizlik ve hayatına hep bu tarz deneyimler çekmiş. Tanrı ile olan bağımız hayatla olan bağımızı belirler. Ona bakışımız gibi yansır, hayata ve rüyalara her şey. Kalbinizi ona açın. Bunu yaparken bilinçaltınızı tanıyın ve onun olumsuzluklarını değiştirme gücüne sahip olduğunuzu bilin. Haydi bütün çöpler dışarı, güzellikler içeri!