Çok kardeşi olanlara göre tek çocuk çevresiyle iletişim kurmakta zorlanabilir. Bunun için yaşıtlarıyla geçirdiği zaman çok önemlidir.
Tek çocukta istenmeyen davranışlar daha çoktur ve kızlara oranla erkek çocukların daha sorunlu olduğu göze çarpar. Tüm vakalarda değişik şekillerde görülen güçlü bir bencillik söz konusudur. Genelde benlik arayışı, çekingenlik ve içe kapanma ile kendini gösterir. Eğer çocuk sosyalleşmemişse, bu arayış hep önde olma isteği şeklindedir.
ANLAYIŞ FARKI Bir veya daha fazla kardeşle büyüyen çocuklara nazaran tek çocukların sosyal ve duygusal gelişim açısından daha büyük bir risk altında oldukları söylenebilir. Ancak çocuğun evdeki yalnızlığını, ebeveynler bilinçli bir yaklaşımla, çocuklarının arkadaş edinmelerini destekleyebilir, aile içerisinde çocuğun psikolojik ihtiyaçlarını karşılayabilirse tek çocuk olmanın bir sakıncası yoktur. Sonuçta tek çocuk olmanın çocuğun kişilik gelişiminde etkisi ebeveyn yaklaşımları ve çevresel faktörler kadar etkili değildir. Ebeveynlerin biricik yavrularını kaybetme korkusuyla aşırı koruyucu bir yaklaşımla çocuğu bunaltma, sevgi bombardımanıyla çocuğun her istediğini yerine getirme veya yaşamına sınırlama getirerek özgürlüğünü kısıtlama çocuğu güvensiz, sorumluluktan uzak, doyumsuz bir kişilik haline getirebilir. Bunun yerine çocuğa yaşamda bir takım riskler alma fırsatı vererek gerçeklerle yüzleşme imkanı tanınmalıdır. Aileler çocuğun diğer insanlarla ilişki kurmasına fırsat tanımalı bunun için gerekli ortamları oluşturmalıdır. Tek çocuklu aileler ne yapmalı? * Yaşına uygun kurallar koymalı ve bu kuralları kararlılıkla uygulamalı. * Çocuğa sabretmeyi öğretmeli. Her istediğini anında karşılama çabasına girmemeli. * Söz hakkı verilmeli ama tüm kararları ona bırakmamalı. * Üç yaşından sonra yaşıtlarıyla ya da başka çocuklarla bir arada olmasını sağlamalı, kreşe gönderme imkanınız yoksa çocuğu olan ailelerle sık sık görüşülmeli. * Mükemmel olması beklenmemeli. Uygun karar seçenekleri sunulmalı.