Sürekli büyüklerle birlikte olan çocuklar problemli olur. Özellikle tek çocuklar kreşe gönderilmeli, yaşıtlarıyla oynamalı.
Gerçek sevgi, özveridir. Anne-babanın çocuğa gösterdiği sevgi ne aşırı, ne de eksik olmalıdır. Anne-baba isteklerini çocuğun gelişim basamaklarına göre uyarlamalıdır. Çocuk keşfedeceği geniş dünya içine girdiğinde sevgi ve koruyuculuk biraz azaltılmalıdır. Aşırı sevgi göstermekten vazgeçmek, çocuğu tek başına bırakmak anlamına gelmez. Tek çocuklar, diğer bütün çocuklar gibi problemsiz bir yaşam sürdürebilirler. Önemli olan, anne-babalarının onlara karşı tutumlarının doğru olmasıdır. İlk üç yılda bütün çocuklar tek bir kişinin sürekli ilgisine muhtaçtır ve mümkün olduğunca anne ile temaslarının yoğun olması önemlidir. Ancak 3 yaşından sonra tam bir sosyalleşme ve birey olma dönemine girilir. Yuva gibi sosyal bir kuruma gitmek bu dönemde çocuğun sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için önemlidir. Eğer çocuk böyle bir kuruma gidebilirse, tek çocuk olmak sorun yaratmaz. Çünkü yaşıtlarıyla ya da başka çocuklarla bir arada olma, oyun oynama ve yaşantıdan deneyim kazanma ihtiyacı bu kurumlarda karşılanabilir.
YALNIZ OLMAYI ÖĞRENMELİ Çocuklar paylaşmayı, beklemeyi, dinlemeyi, kurala uymanın önemini ve bir gruba ait olmanın keyfini en iyi şekilde başka çocuklarla yaşadıkları deneyimlerde öğrenebilir. Ailedeki yetişkinlerle olmaya alışan çocukta güven gelişimi olumsuz etkilenir. Bu da yetersizlik duygusuna neden olabilir ya da çocuk her ortamda ayrıcalıklı olmak ister. Yetişkinlerle olan ve onları model alan çocuklar mükemmeliyetçi bir yapı geliştirebilir.