Kısırlık tanısı almak ve bununla ilgili tedavi sürecine girmek kişiye üzüntü, kaygı ve endişe gibi olumsuz duygular yaşatabilir. Çift için bugüne kadar mahrem tutulan ve özel olan cinsel yaşam tedavi programının bir parçası haline gelmektedir.

BAŞ ETME YÖNTEMİ
Bunun sonucunda evlilik ilişkisinde de bir gerginlik yaşayabilirler. Kısırlığın ilişki üzerinde olumsuz etkileri olabilmesine rağmen, bazı durumlarda da ilişkiyi kuvvetlendirir. Eşlerin yaşadığı sıkıntılar ve bu sıkıntıyla baş etme yöntemleri farklı olabilir. Bu dönemde eşlerin aralarında etkili bir iletişim kurabilmeleri, duygularını ifade edebilmeleri ve destek olabilmeleri kısırlığın ve tedavi sürecinin yaratabileceği yoğun kaygının hafifletilmesi için çok önemlidir. Kısırlığın ve tedavi sürecinin çiftin yaşamının birçok alanını etkiliyor olması çiftlerin psikolojik açıdan da desteklenmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Kısırlık tedavisinde uygulama öncesi, sırası ve sonrasında yoğun stres yaşayan hastalara psikolojik destek verilmelidir.

Bireysel psikoterapi:
Kısırlık tedavisi gören kişinin yaşayabileceği psikolojik zorlanmayı bireysel çerçevede terapistiyle birebir ele almayı tercih etmesiyle gerçekleştirilen bir süreçtir.

Çift terapisi:
Kısırlık tedavisinde eş desteğinin önemi çok daha ön planda olup çiftler arasında yaşanan sıkıntıların, iletişim problemlerinin, ifade edilemeyen duyguların ve tedavinin yaratabileceği problemlerin ilişkilerine ve sorunlarına bakış açılarına olan etkileri konuşulup çiftlerin birbirlerine verebilecekleri desteği güçlendirmek hedeflenir.

Destek grupları:
Destek gruplarında kısırlık tedavisi gören ve tedavinin farklı aşamalarında olan hastaların ortak deneyim çerçevesinde duygularını, korkularını ve sıkıntılarını paylaşarak birbirlerine destek olmaları esastır. Tedavinin getirebileceği duyguların, düşüncelerin ve inançların grup sürecinde paylaşılarak dönüştürülmesi ve hastayı tedavinin etkisiyle çeşitli alanlarda yaşayabileceği sıkıntılara karşı güçlendirmek destek grubunun temel hedefidir.