Kardeşin dünyaya gelişi, çocukta travma etkisi yaratabilir. Bebeksi davranışlarda bulunabilir ya da saldırgan ve öfkeli bir tavır sergileyebilir....
Kıskançlık, doğal ve evrensel bir duygudur. Ancak herkes bu duyguyu farklı şiddetlerde yaşar. Kardeşler arasındaki kıskançlık her zaman yaşanan bir durumdur. Çocuk, her zaman anne ve babalarından bir kardeşi olmasını ister. Hayallerinde kendisi ile oynayacak, arkadaşlık edecek kendisi gibi bir çocuk canlandırmaktadır.
CİNSİYETE GÖRE DEĞİŞİR Fakat aileye yeni katılan bu üye ile çocuk bu durumun pek de hayalinde canlandırdığı gibi olmadığını çok geçmeden fark etmektedir. Kardeşin dünyaya gelişi çocuk tarafından trajedi gibi algılanır. Evde tek başına hüküm süren bir kral konumundayken hiç beklenmedik bir zamanda, krallığına ortak olan ve yaşamını alt üst eden bir kardeş çıka gelir. Kardeş kıskançlığının düzeyi, şiddeti çocuğunyaşına, cinsiyetine ve kardeşin cinsiyetine göre değişmektedir. Kardeş kıskançlığının kökeninde, anne sevgisinin yeni doğan kardeşle paylaşılması süreci vardır. Çocuklukta başlayan kıskançlık duygusu, ileriki yıllarda başka kişilere ve durumlara yansıtılarak gelişir.
BEBEKLE İLGİLENİLMESİNİ İSTEMEZ Kardeş kıskançlığı çocuğun hayatını düşünülenden daha fazla etkiler. Kişiliğini izi geçmeyecek şekilde damgalar ve karakterde bozulmalar meydana gelir. Bebeksi davranışlarına geri dönebilir. Sıkıntılı ve huzursuz oldukları, hırçın davranışlar sergiledikleri görülebilir. Özellikle okula giden çocuklarda okuldan kaçma, okula gitmemek için hasta olmadığı halde, karın ağrısı, baş ağrısı gibi şikayetler olabilir. Ya da evdeki kardeşe karşı fiziksel saldırılarda bulunabilir ve ondanhoşlanmadıklarını hatta nefret ettiklerini dile getirebilirler. Çocukların bir kısmı böyle karşıt tepkiler verirken bir kısmı ise içe kapanabilirler. Kardeşiyle hiç ilgilenmez veya annenin de ilgilenmesini engellemeye çalışır