Doğa güzeldir
'Memleketimiz güzeldir...' Bunu söyleyen İzmitliler haklı. İstanbul girişinden başlayıp Sakarya sınırına kadar uzanan coğrafyada tıpkı bir cennet gibiydi gördüklerim....
İstanbul'dan ayrıldığım zaman, "Arkamda bıkaktığım güzelliğin üzerine olmaz herhalde" diye düşünüyordum. Boğaz, yeşillik... Ben yeşillik görmemişim meğer. Dahası İzmit-Maşukiye-Kırkpınar yollarına girmesem o güzelliklerden bihaber kalacakmışım. Yol sabah ayrı, akşam ayrı incelikler sunuyordu kıvrımlarıyla. Güneşin üzerine bu kadar güzel düştüğü bir akşamüstü daha var mıdır memleketin başka köşelerinde? Olmaz mı? Ben Karadenizliyim. Yeşilin binbir tonunu, uzaklığın yüz bin çeşidini, bulutun en beyazını görmüşüm ama kuzguna yavrusu güzel elbette ki.
YEŞİLLE MAVİNİN DANSI Gözalabildiğine uzanan Sapanca, dinlence yerleri, o kıyıda dinlenen güneş, küçük dalgaların okşadığı kıyı, güneşi taşıyan tekneler, altın ışıklarını suya düşüren güneş... Küçük kımıltılarında sallanıyorum tabiatın. Buraya alamadığımız fotoğraf karelerinin gücüne gidecek ama İzmit-Sapanca arası memleketin en güzel görüntülerini saklıyor bağrında. Bir hafta sonu tatili için en uygun yerler yakın çevrede yaşayanlar için. Gezdiniz gördünüz... Ne kaldı geriye? Yeşille mavinin dans görüntüleri... Ağacın, otun, börtüböceğin ve cümle hebatın yalancısıyım...
İzmit İskelesi'ne akşam düşmüş, kafadarlar toplanmışlar teknede. Çilingir sofrası kurulmuş. Sohbet koyu. Objektifimi çeviriyorum; en şık pozlarını takınıyorlar. E haklılar. Akşam, tekne, o müstehcen salınışı denizin... En güzel karesi çocukluk arkadaşlarının...
|