Turizm faaliyetlerinin bazı türleri dünyamıza zarar vermektedir. Bir an mükemmel bir kum plajı olan, denizinde harika balıkların yüzdüğü, çevresinin hayvanlarla ve kuşlarla dolu, ormanla sarılı olduğu bilinmeyen bir yer keşfettiğinizi düşünün.
Eve döndüğünüzde arkadaşlarınıza bu yerden söz ediyorsunuz ve onlar da gitmeye karar veriyorlar. İşte size sırrınızı paylaşmanızın ardından sonraki 5 yıl içinde ortaya çıkabilecek ve çevreyi doğrudan ilgilendirecek sonuçlara dair birkaç not:
1. yıl: Plajın her yeri kamp çadırlarıyla dolacak ve bir otel zinciri buraya 5 yıl yıldızlı bir otel yapmayı planlayacak.
2. yıl: Golf sahaları ve tenis kortları açılması için ormandaki ağaçların büyük bir kısmı kesilecek.
3. yıl: İnşa edilen otel müşterilerle dolduğunda yaşayan insanların tümünü doyuracak gıda bulmada zorluk çekilmeye başlanacak. Bu nedenle birçok ürünün başka yerlerden getirilmesi söz konusu olacak ve büyük miktarlarda benzin harcanacak.
4. yıl: Adaya düzenlenecek günlük tur tekneleriyle balıklar rahatsız olacak, su kirlenecek ve duyarsız tekne kullanıcıları nedeniyle mercan kayalıklarda zarar görecek.
5. yıl: Otelden çok miktarda çöp çıkacak kanalizasyon suya karışacak. Çöplerin bazıları çöplüğe götürülürken, bazıları adada yakılacak veya toprağa gömülecek. Hatta denize atılacak.
Ne feci, değil mi? Gördüğünüz gibi egzotik, el değmemiş bir yerde tatil yapmak sadece ailenize değil dünyaya da pahalıya mal olabiliyor. Bu nedenle böyle bir şeye kalkışmadan önce bir kez daha düşünmekte fayda var. Değil mi?
Geçtiğimiz hafta sonu Antalya Belek'te hizmete giren Attaleia Shine Luxury Otel'in açılışındaydım. Shine Luxury Otel, sıra dışı mimari yapısıyla farkını ortaya koyuyor. Mimar Eren Yorulmazer'in iç dekorasyonunu yaptığı otel çok şık. İstanbul cemiyet hayatının tanınmış isimlerinin yer aldığı açılış çok renkli ve sıcak geçti. Cuma akşamı yemekten sonra Ralph Lauren'in eski modeli Jimmy Wilson, otelin barında sahneye çıktı. 2. gün beach party'de saksafon sanatçısı Natalie Marchenko'nun performansını izleyerek eğlendik.
En çok hoşuma giden havuzun içine yerleştirilmiş yataklardı. Sıcağı hissetmeden güneşlenip serinliyorsunuz. Ertesi gece balo salonunda yapılan dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say sahne aldı. Balo salonu muhteşemdi. Her taraf mor kadife kumaşla kaplanmıştı. Gece konserden sonra İsrailli The Sun (30 kişilik) grubuyla dansa doyamadık. Uzun zamandır bu kadar dans ettiğimi hatırlamıyorum. Grup her tarz şarkılardan oluşan repertuarıyla herkesi coşturdu. Gecede dans etmeyen yoktu.