'GEÇER' demeyin ciddiye alın
Süt bezinin aşırı büyümesiyle oluşan bezeler genellikle orta yaşlarda görülür. Meme ucundan kırmızımsı renkte akıntı geliyorsa, kanser riski vardır.
Fibrooadendmlar, bir meme süt bezinin aşırı büyümesi ile oluşan kitlelerdir. Halk arasında beze olarak bilinir. Fibroadenomlar, en fazla 20-40 yaşlar arasında görülür. Bu iyi huylu tümörler genellikle ağrısızdır. Sert ve elastik, hareketli, sıklıkla yuvarlaktır. Fibroadenomlar, iyi huylu meme tümörleri olup yaygındırlar ve çoğu zaman elle hissedilemeyecek kadar küçüktürler. Bazı kadınlarda yalnız bir fibroadenoma görülürken, bazılarında birden fazla olabilir. Fibroadenoma tanısı, genelde ince iğne aspirasyon biyopsi yöntemiyle konulur.
ÖLÜ DOKU OLUŞUR Fibroadenomadaki büyüme genelde herhangi bir tedavi gerektirmeksizin kendi kendine durur, hatta bazen kendi kendilerine küçülebilirler de. Genelde 35 yaş üzerindeki kişilerde rastlanan fibroadenomların (bezelerin) çıkartılması önerilir. Fibroadenoma ameliyatında çevreleyen doku da alınabilir. Ameliyatın dezavantajı, ameliyat bölgesinde "scar" denilen ölü bir doku oluşur, bu da memenin biçimini veya yumuşaklığını bozabilir. Diğer yandan, fibroadenomadaki büyümenin durmaması durumunda genellikle cerrahi müdahale ile alınmaları gerekmektedir.
KANLIYSA DOKTORA BAŞVURUN Meme ucundan gelen akıntı, ele gelen şişlik ve meme ağrısından sonra kadınların meme şikayeti ile doktorlara en sık başvurduğu üçüncü nedendir. Meme ucundan gelen akıntılar, çoğunlukla memedeki hormonal dengesizlik veya papilloma gibi kanser olmayan değişimlerin sonucudur. Bunun yanı sıra, meme ucu akıntılarının küçük bir yüzdesi meme veya meme ucu kanseri belirtisi olabileceğinden, meme ucundan gelen ve zamanla kesilmeyen akıntılar mutlaka hekim tarafından değerlendirilmelidir. Meme ucundan gelen akıntı kanlı veya sulu, kırmızı, pembe veya kahverengi renkte ise sıvı ciddiye alınmalıdır. Kadınların yüzde 20'sinde meme ucundan akıntı gelmesi durumu yaşanır. Genelde temiz, sütlü, sarımtırak veya yeşile kaçan akıntılar, meme kanseri ile ilişkili değildir. Kanlı veya sulu akıntılar, genellikle tek tarafla sınırlı ise anormal olarak kabul edilmekle birlikte, anormal akıntıların yalnızca yüzde 10'u kadarı kanserdir.
|