Sahip bulunduğumuz zorunluluklar ve yaşam stres düzeyini belirleyen en önemli faktörlerdir... Bunu aşabilmenin reçetesi ise maalesef yoktur.
İşsizlik korkusu işsizliğe verdiğimiz anlam ve yüklem derecesine göre değişir. Sorumluluklar (kredi, vergi, senetler, borçlar) nedeniyle yaşadığımız ödeme dengesizliği, sosyal ve psikolojik dengelerimizi altüst ettiği gibi, biyolojik varoluşumuzu da tehdit eder. Önem ve öncelik arz eden hangi adımlar bir sorunu çözmede uygundur ve ne ile sonuç alınır bunları düşünmeliyiz. Bütün bu soru biçimlerini yanıtlarken, unutulmaması gerekenler de vardır: "Hedefimi görüyor muyum?", "Hangi etik-ahlaki yargılarla sorunu hallediyorum?", "Empati mekanizmasını kullanmam yararlıysa niçin gecikmeli davranıyorum?" gibi. Kasıtlı olarak stresten kurtulmak için stresi artıran 2 farklı faktörden bahsedebiliriz. 1) Uygun olmayan davranışlar: Melankolik ve manikdepresif durumlar, aşırı alkol madde bağımlılığı içe kapanma ve saldırgan davranışlar 2) Kendini aldatmaya yönelik davranışlar: Çeşitli savunma mekanizmaları ile gelişen bastırma, yansıtma, reddetme, nötralize etme, anlamsızlaştırma ve hiçleştirme Bedensel egzersizler, besin ve gıdaların dengeli alınması, duygu ve düşüncelerin haz verebilmesi için araştırıcı olunması, gerektiğinde insanın kendisini bir bilimadamı gibi anlaması, kendi iç dünyası ile barışık olabilmesi, zamanı ve sosyal iletişimlerinde etkin olacak kadar hayati becerilerini geliştirmesi, geliştirilen bu becerilerin insan ilişkilerindeki yeri ve zamanında paylaşabilmesi, stresi önleyen temel faktörler arasındadır.
ESNEKLİK ÖNEMLİ O halde stresi yenmenin bir tek tarzı yoktur, esneklik gerektiren çeşitli tarz ve davranışlar geliştirerek de stresi aşmak için mümkündür. Önemli olan olumlu stres düzeyimizi bulmaktır. Zira ne alt seviyedeki ve ne de bir üst seviyedeki stres düzeyi sağlıklıdır. Alt seviyede seyreden stres kişiyi edilgenliğe ve pasifliliğe (depresyona) iterken, üst düzeydeki stres panik, kaygı ve endişe durumlarına yol açar.