Fesupanallah dizisinin Selin Frutti'si Yıldız Bademyalı ile oyunculuk ve sinema üzerine konuştuk. Çevrede olup bitenler hayli zorluyken o hedefini belirlemişti; Yıldız Kenter gibi.
İlişkilerimizi modeller üzerinden seçtiğimizi düşünüyorum. Sizin modeliniz var mı? Ben yaşantımda da sanatımda da Yıldız Kenter'i örnek almak isterim. Benim modelim Yıldız Kenter'dir. Ona benzemek, onun gibi güçlü olmak, güçlü rolleri oynamak, sanat yaşamımda onun tutturduğu yolda olmak istiyorum. Şimdi ondan söz ederken bile heyecan duyuyorum
* Her sanatçı böyle bir duygu yaşarmış her ayrı rolde.. Benim ilk söyleşim olacak bu. Biliyor musunuz çok heyecanlıyım? Evet, aynı rolü oynasanız bile yaşarsınız o heyecanı. Ben de böyle bir heyecanı duyuyorum şimdi. Bir önyargıyı kırmak istiyorum aslında
* Nasıl bir önyargı bu? Kendisini görmek istiyor karşısında insan. Önyargının ne olduğuyla ilgili elbette ki... İnsan ilişkileri, hep bir defans geliştirmek zorunda bırakıyor. Aşklara, dostluklara, arkadaşlıklara hep bu defans psikolojisiyle bakıyor.
* Nasıl yani? Baştan korkularımız olur birlikteliklerde. Ayrılabilirim korsusu vardır elbette. Buna 'kaybetmeme korkusu' diyelim. Böyle davrandığım oldu, korktum. Ama insanlar birbirini tanıdıkça daha çok anlamaya başladıkça bu korku kalkıyor ortadan.
* Yalnızlık korkusu? Yalnızlık çok kötü bir şey. Yalnızlığımla baş etmeye çalışıyorum ben de. Zaman zaman da evde işe vururum kendimi. Bütün problemlerimi unuturum çalışırken.
* Peki, yeni projeler var mı önümüzdeki dönemde? Var, ama çekiniyorum açıkçası.
* Neden çekiniyorsunuz? İlişkilerden. Herkes cast hazırlanırken bile birbirini kolluyor. Setlerde ve dizilerde bulunduğum için orada olanlar için konuşabilirim. Husumet var.
* Fesuphanallah dizisi için de mi aynı şeyi söyleyeceksiniz? Hayır. Belki orası beni çok mutlu etti ve ben hep bu mutluluğu arıyorum. Ayşen Gruda gibi bir dev oyuncu vardı yanımızda
* İçinizi döker misiniz? Kendinizi yakınlarınıza açar mısınız? Sırlarınız var mıdır? Şimdilerde yapamıyorum bunu. Kendime saklıyorum her şeyimi...
* Ama bu başka türlü bir gerginlik... Güven sorunu yaşıyorum ilişkilerimde. Benim için önemli bu. Anlattığınız şeyin karşı taraf tarafından kullanılmayacağının garantisi yok. Özellikle de kız arkadaşlarımla çok sorun yaşıyorum.
KADININ KADINA YAPTIĞI * Nedeni ne bunun? 'Kadın kadının kurdudur' derler... Evet, katılıyorum buna. Adını koyamıyorum tam da ama... Bende olanların kendilerinde olmadığını düşünüyor olabilirler mi? Kız arkadaşlarımla daha çok sorun yaşıyorum. Kıskançlık, harislik, çekememezlik daha çok kızlarda. Güzelliğinizi, işinizi, arabanızı, daha da olmadı elbisenizi kıskanırlar.
* Peki, kadınlar erkekler dünyasında kendilerine yer açmak istiyor olabilirler mi? Kesinlikle, Amazonlar'ı düşünün!
* Peki, siz hiç yapmadınız mı böyle şeyler? Zamanında belki ben de yaptım ama yanlış olduğunu gördüm. İnsanın insana ihtiyacı var. Bunu gördüm ve kendimi eleştirdim. Bir daha da yapmadım. Hatalarımdan ders aldım. Ama bazılarında tükenecek gibi değil bu. Genelde kız arkadaşım yoktur. Erkeklerle daha iyi anlaşırım.
AŞK ODAKTADIR * Erkekler dedikodu yapmıyorlar mı? Erkekler ilişkilerinde iki şey yapıyorlar; ya aşık ya da gerçekten arkadaş oluyorlar. Bir zaman sonra erkek belli eder bunu tavırlarıyla, konuşmalarıyla. Onlar açık ediyorlar. Ama gerçekten dost olduğum erkekler var. Çok sağlam dostlar Sizi kıskanabilecekleri bir durum var mı? Yapılarında bu yok bir kere Neyinizi kıskansınlar?
* Nasıl bir aşıksınız? Çok aşık olurum olduğumda. Karşımdaki insanı ilgiden bunaltacak kadar belki. Yaşamımın odak noktası haline getiriyorum aşık olduğum insanı. Etkilenirim aşkımdan. Söze, şiire, yazıya dökerim. Her tarafından kuşatırım aşkımı. Aynı kuşatmayı da yaşamak isterim. Bu benim elimde değil.
* Bütünüyle bir aşkı yaşamak için seçtiğimiz sözcükler bazen ilişkinin önünü de kesebilir... Karşımdakine çok fazla vermek durumunda hissediyorum kendimi. Elimdekini, içimdekini Ne hissediyorsam onu veriyorum.
* Erkekler peki? Onlar böyle değiller. Ketum oluyorlar sevgilerini ortaya koymada. Korkutuyorum onları belki. Yeri geliyor, kaçıyorlar. Gerçi erkek oluşlarından doğan bir problem varsa, o zarafet, incelik yoksa ben de geri geri kaçmaya başlıyorum açıkçası.