Her 10 kadından 1'inin yakalandığı meme kanserini erken teşhis etmek, tedaviyi kolaylaştırır. Tanı koyarken hastanın öyküsü kritiktir....
Bebek ne kadar emerse o kadar çok hormon salgılanır ve o kadar çok süt üretilir. Prolaktin ve oksitosin hormonları, süt üretiminde ve üretilen sütün süt kanallarında ilerlemesinde önemli görevler üstlenir. Bebek meme başını emdikçe, beyin dokusunda bulunan hipofiz bezinden "prolaktin hormonu" salgısı artar. Kana geçen bu hormon, buradan meme dokusuna geçerek süt yapıcı hücrelerin süt yapımını başlatır.
VE SÜT İLERLER Bebeğin emmesi ile hipofiz bezinden kana "oksitosin hormonu" da salgılanmaya başlar. Bazen bebeğin hayal edilmesi veya ağladığının duyulması bile bu hormonun salgılanmasını artırır. Oksitosin hormonu süt üreten hücrelerin etrafında bulunan kas dokusunu harekete geçirerek, bunların kasılmasını ve bu kasılmayla da sütün kanallardan ilerlemesini sağlar. Ayrıca oksitosin hormonunun kanalları genişletici etkisi, sütün kanallarda ilerlemesini daha da kolaylaştırır. Meme hastalıkları, oldukça sık görülen ve özellikle kadınların hekime başvurmasında önde gelen sebeplerden biridir. Hastaların en sık şikayeti meme kitlesidir. Diğer şikayetler ise meme başı akıntısı, memede büyüme, meme başında içe çekilme ve kozmetik problemlerdir. Kadınların korkulu rüyası olan meme kanseri, sanayi ülkelerinde her 10 kadından 1'inin yaşamının herhangi bir döneminde yakalandığı bir hastalıktır. 35-54 yaş arasındaki kadınlarda ilk sırada gelen ölüm nedenidir.
ÖNLENEMEZ AMA... Meme kanserini önleyemeyiz. Ancak erken tanı ve tedavi ile oldukça başarılı sonuçlar alırız. Erken tanı tüm kanserler için önemlidir. Ancak meme kanseri için hayat kurtarıcıdır. Pek çok meme kanserinin erken tanı konulduğunda tamamen tedavi edilebildiği unutulmamalıdır. Meme hastalıkları tanısında en önemli 2 nokta, hasta öyküsü ve fizik muayenedir. Fizik muayene genel beden muayenesini de kapsamalıdır. Özellikle koltuk altı ve boyun lenf bezleri mutlaka aranmalıdır. Meme muayenesi yapılırken kadının adet döneminin hangi döneminde olduğu dikkate alınmalıdır. Muayene ve hasta öyküsü çok önemli olsa da meme hastalıkları tanı ve tedavisinde yeterli değildir. Bu aşamada ultrasonografi ve mamografi gibi tanı imkanları tedaviye katılmalıdır.