Aşk ve sevgi tanımları kişilerin yaşamlarına göre farklı anlamlar kazanabilir. Aile söz konusu olunca ise her ikisi de önemlidir.
Şiddeti sözel ve fiziksel olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Sözel çatışmanın egemen olduğu bir ortam da fiziksel şiddet önü alınamaz bir gerçeğe dönüşebilir. Kişilerin birbirlerinin farklı özelliklerine anlam verememeleri, birbirilerini tanıyabilmelerine direniş göstererek yıllar sonra "seni hiç tanıyamamışım" dedikleri sık yaşanan bir durumdur. Ancak buna rağmen aşk, genel olarak evliliğin ön hazırlığı olarak görülmeye devam eder.
MUTLULUK İÇİNİZDEDİR 'Aşık olan evlenmelidir' deriz ve sevmeden evlenenlere biraz garip bakarız. Evlilik mutluluğun mekanı olarak görülür. Her şeyden önce mutluluğu insanın kendisinde araması daha doğru bir etkinliktir. Mutluluğu hep başka yerlerde aramaya koyulmak onu bulamamaya eş değerdir. Ararsınız ama bulamazsınız, zira mutluluk herhangi bir yerde değil, sizin içinizde yer alır. Sizde verecek sevgi varsa mutlusunuzdur. Sevgisiz bir insan mutlu olamayacağı gibi evlilikte de paylaşabileceği sevgisi yoktur. Evlilik bu ortamda sevgiden uzak olursa, başlangıçta söz konusu olan tutkulu aşk aşamasında kalırsa bu tür bir birlikteliğin arzuları, bastırarak öfkeye dönüştürmesi kaçınılmazdır. O halde evlilik iki taraf da kendi mutluluklarını, kendilerinde bularak ve onu iç dünyalarında yaratarak dışarıya yansıtabildikleri zaman sevgi ile büyütülebilir. Bu anlamda evliliğe en uygun olanı da sevgi koşuludur.
NE SEVGİSİZ NE DE AŞKSIZ... Evliliğin kendine göre kalıpları vardır ve bu kalıplar toplumsal amaçlara, kadın ve erkek amaçlarına göre düzenlenir. Çeşitli rol ve fonksiyonlarla evlilik yürütülmeye çalışılır. Evlilik, çocuk yetiştirme ve soyun devamını sağlayan kurum olarak karşımıza çıkar. Eğer evlilik bir aşk kurumu olsaydı çocuk yetiştirmek mümkün olmazdı ve evlilik bir kurum olma özelliğini kaybederdi. Evliliğin sevgisiz yürütülemeyeceği kesindir. Ama aşk da dünyaya bir pencere açan insanın anlaşılmasını kolaylıkla sağlayan heyecanlı ve duygusal bir anın adıdır ve vazgeçilmez bir duygudur.