Devletin rakamları durumun kötüye gittiğini gösteriyor. Bunu geçen hafta yazdım, işsizlik ve enflasyon rakamlarını verdim. Bu hafta Sabah'ta Meltem Ersoy'un haberinde yılın ilk 5 ayında şirketlerin çalıştırdıkları personel sayısındaki gelişmeler verildi. Çalışmayı bu defa özel sektör yapmış. Çalışmaya göre, yılın ilk 5 ayında şirketlerin yüzde 50'si çalışan sayısını azaltmış. Buna karşılık şirketlerden yalnız yüzde 5'i çalışan sayısını artırmış. Şöyle de söyleyebiliriz: Her 100 şirketten 50'si çalışan sayısını azaltmış, 5'i artırmış. Yapılan çalışmada eksik görünen şey ise eksik çalıştırmanın görünmemesi. Bazı şirketlerin çalışanlarına yarı ücretli ya da ücretsiz izinler verdiğini biliyoruz. Çalışmada bunlar görünmüyor. Enflasyonun düşme eğiliminde olduğu dönemlerde şirketlerin eğilimi de ücret artışlarında hedeflenen enflasyonu, bir başka ifade ile gerçekleşmesi beklenen enflasyonu esas almak yönünde olur. Fakat bu yıl ücret artışlarında geçen yıl gerçekleşen enflasyonu esas alan şirketler yüzde 20 oranında artmış. Bunun anlamı şirketlerin enflasyonun artacağını tahmin ettikleridir. Çünkü şirketler genel olarak enflasyon düşerken düşmeden kaynaklanan farkı kendilerine bırakırlar, buna karşılık artarken artıştan kaynaklanan yükü çalışana yüklerler. Her iki halde de ücret zammı gerçekleşen enflasyondan küçük kalır ve enflasyon çalışanın aleyhine sonuç verir. Bu kötüye gidişin yanında iyiye gidenler de olmuyor değil. Oranları az da olsa şirketlerden yüzde 5'i çalışan sayısını artırmış. Hatta yeni şirketler satın alan şirketler de var. Bu şekilde hızla büyüyenler de. Ekonomik krize dayanamayan şirketler de zaten zaman içinde finansal ve siyasal destekleri iyi olan şirketlerin malı durumuna geliyorlar. Yeri gelmişken belirtelim. Hisseleri borsada işlem gören bir şirketin hisseleri toplu olarak satılırsa satış bedelinin borsadakinden yüksek olması beklenir. Bu nedenle de çoğunluk hisseleri alanlar, borsadaki hisseleri aynı fiyattan alabileceklerini duyururlar. Eğer satış bedeli borsadakinden düşük belirlenmişse ya borsadaki fiyat yapaydır ya da satış bedeli şirketin gerçek değerinin altında belirlenmiştir. Bir de, adı kafalarımızda "Devlet"le bütünleşmiş "TEKEL" artık "İngiliz"lerin. "Bazı kesimler" mutlu olabilir.