Final oynamayı gerçekten haketmiştik. Grafiğimiz her maç üstüne koyarak arttı. Almanya karşısında maçın büyük bir bölümünde iyi oynayan pozisyon bulan bizdik. Hep şanstan bahsettik. Futbolda şans kelimesi varsa bu defa Almanlar için geçerliydi. İnanılmaz bir takımız. EURO 2008'in en renkli takımı olduk. Geriden gelip aldığımız galibiyetler, kadro zaafiyetlerimiz, her maçımızın her dakikası heyecan fırtınası içinde geçti. Yarı finale kadar, sistemden daha çok duygusal yoğunluktan bahsedebiliriz. Ancak Almanlar karşısında sistem daha ağırlıklıydı. Özellikle 50 dakika müthiş bir takım oyunu, oyun disiplini izledik. Almanlar'ın topu kullanmasına izin vermedik, pres yaptık, top kazandık, ayağa çok iyi pas yaptık, bunları gol pozisyonuna çevirdik. Pozisyonlar yakaladık, gol attık özellikle ilk yarıda daha da fazlasını atabilirdik, ama olmadı. Rüştü en rahat maçını oynuyordu, belki de bu rahatlık 80'de bu hatalı golü yemesine neden oldu. Almanlar eksiklerimizden dolayı kolay lokma görmüşlerdi bizi. 50'den sonra fizik üstünlüklerinin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Bizim de kulübemizin zengin olmamasından dolayı düşen oyuncuların yerine Terim gerekli müdahaleleri yapamadı. Dün, takımımızın en iyileri sol tarafta golümüzü atan Uğur ve 45'e kadar çok iyi oynayan Kazım'dı. Aurelio ve Ayhan orta sahanın göbeğinde müthişti. Hakan, takımımızın bütün turnuvadaki en istikrarlı, en başarılı oyuncuların başında geliyor. Ve Sabri ofansta çok iyi oynadığı maçta doğal olarak arkasına 2- 3 kere adam kaçırdı yani sağ taraf hem ofansta etkili olduğumuz aynı zamanda rakibin en çok kullandığı bölgeydi. Sonuçta finale çıkamadık ama her maç artan tempomuz, bu maçta eksiklerimize rağmen ortaya koyduğumuz futbol ayakta alkışlanmalı... Takımımız görevine yaptı, onlarla gurur duyuyoruz.