Üç aylık dönemde çalışma çağındaki nüfus 746 bin kişi artmış. Yani bu dönemde ek olarak 746 bin kişiye daha iş yaratılması gerekmiş. Tarımda çalışanların sayısı da 198 bin kişi azalmış. Yani tarım 198 bin kişiyi dışarıya atmış. Bu durumda yaratılması gereken istihdam sayısı 944 bin kişi olmuş. Oysa tarım dışı sektörde sadece 332 bin kişi ek olarak iş bulmuş. Yani bu üç aylık dönemde toplam 612 bin kişi işsiz kalmış. İşsizlik oranı da 10.7 olmuş. Bu rakamlar Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) ait. Yani resmi rakamlar. Aynı resmi rakamlar bakın daha neler diyor?
İşsizkadınsayısıazmı? İşsizlerin yüzde 73.6'sı erkek. Yani kadınlar arasında işsizlik oranı çok daha düşük. Yani çalışan kadınların oranı erkeklere göre daha fazla. Bu doğru mu? Yoksa kadınların çalışmaması işsizlik sayılmıyor mu? Eğer kadınların çalışmasını caiz görmüyorsanız, 'işsizim' diyen kadınları da işsiz saymazsınız, işsizlik oranı daha da düşer. Geçen yıl aynı dönemde işsizlik oranı yüzde 10.4. Bu yıl 10.7, yani işsizlikte yüzde 0.3'lük bir artış var. İşsizlik oranı 10.7 ama bu oran tarım dışında 13.4. Tarımda çalışanların sayısı artsa bile işsizlik artmıyor, çünkü tarım dışarıya adam atıyor. Tarımdan gönderileni de diğer sektörler çalıştıramıyor. İşsizlik oranı 2000 yılında yüzde 6.5; 2002 yılında 10.3; 2003 yılında 10.5. Bu rakamlar tamamen TÜİK'e ait. Yani resmi rakamlar. 2000 yılına göre işsizlik oranı yüksek. İşsiz sayısındaki artış ise oranda görüldüğünden daha yüksek.
Durumkötüyegidiyor... Tüketici fiyat endeksi 2002 sonundan 2004 sonuna dek yüzde 29.4 artmış. 2005 Ocak ayından 2008 Mayıs ayına kadar da yüzde 35.45. 2007 Mayıs'ından 2008 Mayıs'ına enflasyon yüzde 10.74. Bu oran 2003 Mayıs'tan 2004 Mayıs'ına yüzde 8.9. Yani sonuçta devletin resmi rakamları dar gelirlinin durumunun kötüye gittiğini söylüyor. Dar gelirliler mi? Onların ne söylediğini siz de biliyorsunuz. Ama ben seçimlerde ne söylediklerine bakarım.