Sütçü Ramiz ve kızlarının yaşamı bir gün içinde değişmeye başlar. Hatice, savdalısı Terzi Hasan'a kendisini babasından istemesini söylemek için Hasan'ın evine gider. Ancak Hasan'ı bulamaz. Zarife ise yeni tanıştığı Aleks'ten etkilenmiştir.
Zarife ve Aleks, Ramizler'in evine yaklaşırken Aleks durur ve vedalaşmaları gerektiğini söyler. Zarife, bu hoş ve nazik gençten çok etkilenmiştir.
Aleks'i bir daha ne zaman göreceğini bilmeyen Zarife, umutsuzuluğa kapılır. Ancak Aleks, uzun bir süre sonra Pürsıçan'a döndüğünü ve 2-3 yıl kadar bu kasabada kalmayı düşündüğünü anlatır. Zarife'nin içi biraz olsun rahatlamıştır.
Zarife, adından başka hiçbir şeyini bilmediği bu gençle vedalaşırken bir daha ne zaman karşılacaklarını düşünmektedir. Aleks 'kader isterse' yeniden karşılacaklarını söyler.
Kendi kendine 'kader isterse' diye tekrarlayan Zarife, evlerinin yoluna girerken son bir kez dönüp arkasına bakar. Aleks de bu genç ve güzel Türk kızının gidişini izlemektedir.
O sırada Hatice ve Hasan, gelecekleri hakkında konuşmaktadır. Terzi Hasan, heyecanla Pürsıçan'da gördüğü dikiş makinesini anlatır. Ancak Hatice evlilikleri ve dikiş makinesi arasında bağlantı kuramaz.
Fakir bir terzi olan Hasan'ın tek derdi, bu makineyi alıp daha çok çalışmaktır. Böylece Hatice'yi babasından isteyecektir.
Bedia'nın annesiyle konuştuğunu bilen Hatice, bu kadar vakitleri olmadığını anlatmaya çalışır. Ancak Hasan, Sütçü Ramiz'den çekinmektedir.
Genç terzi, sevdalısına elinde avucunda hiçbir şey olmadığını söyler. Sütçü Ramiz'in fakir bir terziye kızını vermeyeceğini düşünmektedir. Hatice, kendi ailesinin de durumunun Hasan'ın ailesinden farklı olmadığını anlatmaya çalışır.
Hasan, sevdalısının yüzüne sevgi ve hayranlıkla bakar.
Hatice, onun elini tutar ve fakirlerin de mutlu olmaya hakkı olduğunu söyler.
Genç kızın, tek isteği Hasan'ın bir an önce babasıyla konuşmasıdır.
Hatice'nin söylediklerinden güç alan Hasan, Ramiz'le konuşmaya söz verir.