Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın'ın film afişleri Dört Yapraklı Yonca sergisinde buluşacak. Serginin sahibi ise İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Şube Müdürü Vadullah Taş. Taş bizi film afişleri sayesinde bir yolculuğa çıkarıyor.
'Sinema bana vefayı hatırlatıyor. O zaman dostluk vardı, insanlık vardı, gammazlık yoktu, hile-hurda yoktu. Bir mahalle bilinci vardı, bir ağabeylik vardı. Ben ahlak adına çok şey öğrendim.'
'Hülya Koçyiğit Film Afişleri Sergisi'ni 14. Adana Altın Koza Film Festivali'nde açtım. Hanımefendiliğin ismidir o. Zaten hasta Fenerbahçeliyim. Selim Soydan ağabeyimi de ayrıca beğenirim.'
* Sizin sinemaya olan ilginiz çok küçüklükten geliyor... Hayatım sinemayla geçti. Sinemada yer göstericilik bile yaptım. Hangi filmi izlemişsem onun kahramanı gibi olurdum. Sigarayı Yılmaz Güney gibi içmeye çalışırdım, Yılmaz Güney nasıl yürüyorsa ben de onun gibi yürümek isterdim.
* O dönem gençleri için model önemli tabii ki... Benim bir arkadaşım vardı. İrfan Atasoy'u çok severdi. Vurdulu kırdılı filmlerdi onlar. Aynı onun gibi elma yemeye çalışırdı arkadaşım. Rahmetli Abdurrahman Palay, Cüneyt Arkın'ı seslendirirken 'nayır' demişti ya, bir arkadaşım da aynı onun gibi konuşurdu; "Nayır" derdi bir şey sorduğunda.
* Ne kadar çalıştınız sinemalarda? Sadece yer göstermedim. Çarşamba günleri oynayacak filmleri tanıtmak için afiş asılı tahta tabelalar taşır, gezdirirdik sokaklarda.
* Biriktirmeye ya da koleksiyona sevginiz orada şekillendi yani? Türkiye'deki bütün yazlık sinemaların fotoğraflarını biriktiriyorum mesela. Afişleri... Hep artist olmayı hayal ederdim.
* Aradan yıllar geçti ve şimdi durum değişti tabii. Önceden sadece artistlere kilitlenmiştik. Başrol kim? Yanında kim var? Meraklarımız bunlardı. Şimdi ise önce filmin mutfağında kim var ona bakıyorum. Senarist, yönetmen, ışıkçı, montajcı, dublajcı hatta stüdyosunu bile bilirim o filmin. Şimdi bunları bilerek film izliyorum.
* Sizi İstanbul'la buluşturan şey sinema mı oldu? 1984 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda en alt düzey memur olarak işe başladım. İşletme Fakültesi mezunuyum. Önce Mardin'de Güzel Sanatlar Galerisi'ne müdür olarak atandım. 1991-96'da kurucu müdürdüm. İl Kültür Müdürlüğü'ne vek baktım. Geçici görevle de İstanbul'a geldim. 1996'dan bugüne de Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Şube Müdür'ü kadrosunda çalışıyorum. Ve bütün hayatımı sanata, sinemaya adamış durumdayım.
* Ve bir sergi açtınız. Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Türkan Şoray film afişleri sergisi... Evet. Dört yapraklı yoncaların üç yaprağının sergisini açtım. Şimdi sırada Filiz Akın hanımefendinin film afişleri sergisi var.
* Başka sergileriniz oldu mu? Açtığım sergilerin sayısını ben bile unuttum. 13. Adana Altın Koza Film Festivali'nde üç sergi açtım. Adanalı Film Sanatçıları Sergisi, ikincisi Afişlerle Türk Sinema Tarihi üçüncüsü de Onur Ödülü Sergisi idi. 14. Altın Koza Film Festivali'nde de Altın Koza Ödüllü Yönetmenler Sergisi ve Onur Ödülü Alanlar Sergisi açtım. Bu sergilerin hepsi de benim hayatımda büyük önem taşıyor.