Anayasa Mahkemesi'nin verdiği türban kararını değerlendirmek üzere Başbakan Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti MYK'da, mahkemenin kendisine verilmeyen yetkiyi kullandığı belirtildi. Toplantıda, yetkinin sınırlandırılması için Anayasa değişiklikliği yapılması konusunda çalışmaların başlamasına karar verildi. Türban iptaline sert tepki gösteren Bülent Arınç ise "Egemenlik yargının" dedi.
***
Yetkiye 'sınır' girişimi
AKP, Yüksek Mahkeme'nin yetkilerinin sınırlandırılması için Anayasa değişikliği konusunda çalışma başlatacak. Arınç: Yasama yetkisi iptal edildi, egemenlik yargıçların. Böyle rejime Cumhuriyet denilir mi?.
Anayasa Mahkemesi'nin türban düzenlemesini 'laikliğe aykırı' bularak iptalinin ardından olağanüstü hal ilan eden AK Parti MYK, dün Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık 6 saat süren görüşmede, Anayasa Mahkemesi'nin kendisine verilmeyen bir yetkiyi kullandığı vurgulandı. Bu yetkinin 'Anayasal sınırlarının' çizeleceği bir Anayasa değişikliği yapılması için girişimlere başlanmasına karar verildi.
GÖZLER ERDOĞAN'DA
Erken seçimin konuşulmadığı toplantının sonunda basına açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, mücadelenin 'hukuk çerçevesinde' ve Meclis zemininde' yapılacağını söyledi. Erdoğan'ın salı günü Meclis grup toplantısında iptal kararı ile ilgili değerlendirmeler yapacağı öğrenildi. MYK'ya Bülent Arınç, Cemil Çiçek ve Beşir Atalay da katıldı. Arınç toplantıya girmeden önce çok sert yorumlar yaptı. İşte o ifadeler:
'ANAYASAL DEĞİL'
* Bu karar Anayasa'ya uygun değil, sonuçları itibariyle vahim bir karar.
* Mahkeme, kendisine Anayasa tarafından tanınmış olan hak ve yetkileri kötüye kullandı.
* Bu kararla mahkeme TBMM'ye verilen yasama yetkisini iptal etmiştir. Artık yasama, görevini yapamayacaktır. Tüylerim diken diken oluyor.
* Mahkeme, egemenliğin millette değil, kendisinde, yargıçlarda olduğunu dolaylı olarak ifade etmiştir.
* Yargı karar veriyor, yasamayı hiçe sayıyor. Kala kala bir yürütme kalıyor. Yürütmenin verdiği tüm kararlar yargıya tabi, yürütme de elden gitti. Böyle bir rejime, sisteme Cumhuriyet denilebilir mi?