İyi uyku için ninni yetmez
Kimi çocuk karanlıktan, kimi de yabancı kişiden korkup uykusuzluk yaşar. Bazen bir 'takıntı' bile uyanık gecelere yol açar.
Çevre ile algısal bağlantının kesilmesi ve çevreye cevapsızlık dönemi olarak uyku, insan ömrünün 3'te 1'inin geçtiği, kendisine özgü aktiviteleri olan bir süreçtir. Çocuk ve ergenlerde uyku bozuklukları, çocukların gece sıçrayarak, korkarak ve ağlayarak uyanma, uykuda sayıklama ve diş gıcırdatma davranışlarıyla kendisini gösterir.
HUZURSUZLUK ÇEKER Bazı durumlarda çocuk gece bağırarak, titreyerek yatağından kalkıp hiçbir uyarana cevap vermeden, uyanmadan yeniden yatağına dönebilir. Uykuya dalmakta zorlanma, sık sık uyanma veya sabah alışkın olduğu saatten erken ve huzursuz biçimde uyanma kadar, çocuğun uykuya dalarken ve uyanırken olağandışı davranışlar ya da yaşantılar sergilemesi de en önemli uyku bozuklukları kapsamında değerlendirilir. Bir sınıflama yapacak olursak, uyku problemi olan çocuklar aşağıdaki 3 belirtiden birini ya da daha fazlasını gösterir:
3 MADDEYE DİKKAT! 1-) Güçlükle uykuya dalarlar ya da uyuyamazlar. 2-) Gündüz uyuklarlar. 3-) Uyku sırasında alışılmadık ya da istenmeyen hareketler yaparlar. Bebeklikte uyku düzenlenmesi sürecindeki aksaklıklar, uyku ihtiyacında bireysel farklılıklar, dönemsel stres ve yüksek kaygı düzeyi, uyku bozukluklarının nedenleri arasında sayılabilir. Gün içinde yaşadığı ve korkmasına neden olan bir olay, duyduğu, anlamlandıramadığı veya yanlış yorumladığı konular, ebeveynlerin cezalandırma sırasında kullandığı imgelemeler de uyku düzenini etkileyebilir.
GÜVEN SORUNU Gece karanlığı, hayvanlar, yabancı kişiler gibi daha sonra fobiye dönüşebilecek korkularla hastalıklar, uyku koşullarının düzensizliği de uyku bozukluklarına neden olabilir. Psikolojide, her gece uykuya dalmak ve gecenin ortasında uyanmak, tekrarlayan "ayrılık-tekrar bir araya gelme" yaşantısını temsil eder. Bu nedenle, bebeğin gece uyanmaları güvensiz bağlanmayı yansıtabilir.
Klinik Psikolog A. Çiğdem Erkunt
|