Çocuklarda görülen altını ıslatma sorunu çoğunlukla genetiktir. Eğer anne-babanın 'kirletme' öyküsü varsa, çocukta da yüzde 77 oranında idrar kaçırma problemi görülür.
Altını ıslatma davranışı her zaman psikolojik bir sorundan kaynaklanmayabilir. Organik bir bozukluk olup olmadığı mutlaka saptanmalıdır. Bunun dışında ateşli hastalıklar ve idrar yolu enfeksiyonları da altını ıslatma davranışına yol açabilir.
* Altını ıslatmanın 2 çeşiti vardır. Eğer çocuk hekime getirilinceye kadar devamlı altını ıslatıyorsa buna "Primer" (birincil) tip (altını ıslatan çocukların büyük çoğunluğu bu gruptadır), en az 6 ay kuru kaldıktan sonra altını ıslatmaya yeniden başlamışsa buna da "Sekonder" (ikincil) tip altını ıslatma denir.
* Altını ıslatma büyük oranda genetik yatkınlığa dayanır. Anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta yüzde 45, ikisinde birden varsa yüzde 77 oranında altını ıslatma sorunu yaşanmaktadır. Aile öyküsü olan vakalar iyileşme zamanı bakımından ailelerine benzer bir seyir göstermektedirler.
BÖBREK HASTALIKLARI * Gece altını ıslatan çocukların büyük bir grubu (yüzde 90-95'i) fizyolojik altını ıslatma grubunda toplanır. Bu çocukların, gece uykuda mesane doluluğunu hissetmelerinin yetersiz, mesane kapasitelerinin küçük ve uyku derinliklerinin fazla olduğu tespit edilmiştir.
* Altını ıslatan çocukların yüzde 2-3'ünde şeker hastalığı, böbrek hastalıkları, mesane hastalıkları gibi sorunlar saptanmaktadır.