Altını ıslatma sorunu, kızlara oranla erkek çocuklarda daha sık görülür. Ailenin kullandığı cezalandırma yöntemleri ise çoğu kez sorunu çözümsüzlüğe itiyor.
Alt ıslatma, tanım olarak, çocuğun istemeden ya da kasıtlı olarak altını, çamaşırını, yatağını ıslatmasıdır. Altını kirletme ise çocuğun istemeden veya kasıtlı olarak tekrarlayan biçimde uygunsuz yerleri kirletmesidir. Bu davranışların bir problem olarak görülmesi için sıklıkla gerçekleşmesi ve en az 3 ay sürmesi gerekir. Çünkü nadiren veya kısa süreli olması çocuğun gelişimini tamamlaması sürecinde normaldir.
YAŞA BAĞLI OLABİLİR Normalde çocukların çoğu hem tuvalet eğitiminin etkisi hem de mesane kapasitesinin gelişmesi sonucu 2-4 yaş arasında idrarlarını hem gece hem de gündüz tutmayı becerirler. Gece alt ıslatma çoğu zaman mesane gelişimindeki gecikmenin bir sonucudur, bu nedenle de yaşla sıklığı azalır. 3 yaşındaki çocukların yüzde 40'ı altını ıslattığı halde bu oran 5 yaşında yüzde 20'ye, 6 yaşında yüzde 10'a düşmektedir. Erkek çocuklar kızlara göre daha sık alt ıslatma sorunu yaşamaktadır. Aileler 5-6 yaş civarında bu sorunla ilgilenmeye ve genellikle de 7-8 yaşında hekimlerden yardım istemeye başlarlar. Ülkemizde 7-11 yaşındaki erkek çocukların yüzde 16'sında, kızların ise yüzde 11'inde alt ıslatma sorunu olduğu bildirilmektedir. Altını kirletme kabızlıkla birlikte de görülebilir, çocuk kirli çamaşırlarını saklayabilir veya atabilir. Altını ıslatma (kirletme) problemi tuvalet terbiyesinden sonra bir ara yaşanmadan görülebileceği gibi, tuvalet terbiyesinden sonra en az bir sene kuru kaldıktan sonra da başlayabilir. 4 yaşın altındaki çocuklarda tuvalet eğitimi henüz tamamlanmamış kabul edileceğinden, 4 yaşı üstü için tedavi gerektiren bir süreç olduğu kabul edilir.
KAYNAĞI BULUNMALI Altını ıslatma problemi idrar torbası veya idrar yollarında var olan fizyolojik kaynaklı bir problemden kaynaklanabileceği gibi tuvalet eğitimi sırasında gösterilen yanlış tutumlar da etkili olabilir. Altını kirletme davranışında tuvalet terbiyesi veren kişiyle inatlaşma veya cezalandırmalara tepki gösterme yaygındır. Bu durumda çocuğa hoşgörülü şekilde yaklaşmak önemlidir.