Çocukta görülen pek çok kaygı kaynağının, anne ve babanın da sahip olduğu, çocuğa aktardığı veya çocuğun model aldığı durumlar olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle ebeveynler bilinçli hareket etmeli. Baş etmekte zorlandıkları ve gündelik yaşamlarını etkileyecek konulardaki kaygı ve korku tepkileri için ebeveynler de profesyonel destek almalıdır.
İLAÇ TEDAVİSİ UYGULANIR Günlük işlevselliğin yitirildiği, şiddetli ve uzun süreli kaygıya eşlik eden iştah ve uyku sorunlarının yaşandığı durumlar için hekim ilaç tedavisi öngörebilir. Bu durumda ilacın uygun zamanlarda ve uygun dozda alınmasına dikkat edilmelidir. Bireysel farklılıklar sebebiyle oluşabilecek yan etki durumlarına karşı hekimle irtibat halinde olunmalı ve işbirliği bırakılmamalıdır. Ergenlerin kaygılarıyla baş etmek üzere sigara, alkol ve madde kullanımı, kendisine zarar verme gibi riskli davranışlar içine girebileceği unutulmadan ilaç tedavisine ek olarak bireysel destek almasına da özen gösterilmelidir. Kaygı bozukluğu yaşayan bir ergenin, hala ergenlik gelişim dönemi özellikleri gösterdiği unutulmadan, aile anlayış ve hoşgörü içerisinde boğucu olmayan bir kontrol mekanizması benimsemelidir. Ergenin kendisine, ailesine ve tedavisine güven duyabilmesi ve işbirlikçi olması için aile ortamında güven duygusunu hissetmeye ihtiyacı vardır. Çocuklar için uzman tarafından uygun görülebilecek oyun, grup veya aile terapisine titizlikle uyulmalıdır. Çocuk için "gerçek" olan korkular hafife alınmamalı, empatik bir anlayış içerisinde kaygılarını gidermede sabırla destek sağlanmalıdır.
ÖDÜLLENDİRMEYİ DENEYİN Okul korkusunun tedavisinde yukarıda sayılanlara ek olarak çocuğun hekim-aileokul işbirliği içerisinde okula devamı sağlanır. Kararlı tutum, sözbirliği ve cezalandırma yerine ödüllendirmenin kullanımı çözümü getirecektir.