Kaygı bozuklukları en çok panik bozukluk, birden bire ortaya çıkan şiddetli korku, çarpıntı, aşırı heyecan, terleme, göğüste sıkışma ve ölüm korkusu şeklinde ortaya çıkar. Kişi saçma, gülünç, anlamsız ve gerçekle ilgisiz olduğunu bildiği halde bir takım olumsuz düşünceleri aklından uzaklaştıramaz. Kendisini felaket senaryolarına (!) dayalı korkulardan kurtaramaz ve kendisinin de istemediği bir takım hareketleri tekrarlayıcı biçimde yapar. Ancak bu süreçte sıkıntılı, gergin, huzursuz, ajite ve bıkkındır.

ZOR ZAMANLAR
Yaptığı hareketlerin belli bir sıra ve sayıda yapılması ile felaket senaryolarını bertaraf etmek ister, rahatsız olsa bile bu durumdan kendisini alıkoyamaz. Hastanın mantığı ve iradesi ile uzaklaştırmaya çalıştığı her düşüncesinin peşi sıra dayanılmaz bir gerçekleştirme arzusu yaşar. Bu arzu önlendiğinde ağır bir sıkıntı yaşar. Kişinin korktuğu, kaygılarını artıran bir ya da daha fazla obje-durum olabilir. Kişi bu durum ya da objeden kaçınmak için gündelik yaşantısını değiştirmeyi, daha fazla zarar görebileceği riskli durumlara girmeyi göze alabilir. Sınav günü kapılarının önünde oturan köpek yüzünden evden çıkamayan ve sınavı kaçıran bir kız ya da yükseklik korkusu olan için daha yukarı katta kendisine verilecek ofisi düşünerek terfiyi reddeden biri, kaygı bozukluklarına örnektir. Bu hastalıkta kullanılan ilaçların uygun dozda ve öngörülen zamanlarda hekim kontrolünde kullanılması çok önemlidir.

KENDİNİZİ TANIYIN
İlacın bırakılması da yine hekim kontrolünde aşamalı olarak yapılır. İlaç tedavisine ek olarak yapılan psikolojik destek çok önemlidir. Çünkü fizyolojik rahatsızlıklarda bile tablonun seyri kişinin hastalığını kabullenmesi ve bununla yaşamayı öğrenmesiyle olumluya döner.

ALGILAMA FARKI...
Kişilerin çevrelerindeki olayları nasıl yorumladıkları, bunlara ne tür duygu ve düşünceler atfettikleri ruhsal sağlıklarıyla doğrudan ilişkilidir. Kaygı kaynaklarının bireyden bireye değişmesinin sebeplerinden biri de budur.

İŞ AİLEDE...
Kaygı bozuklukları da yine bireysel kaynaklı kaygının bireysel dışavurumlarıdır. Bireylerin halihazırda çözemedikleri sıkıntılarının çözümü için kendileri dahil tüm kaynakları harekete geçirme biçimleridir. Hayatın stres ve sıkıntılarla dolu, belirsizliğe teslim olan bir süreç olduğu unutulmamalı, kişinin kendi savaş yöntemlerini geliştirmesi gerektiği bilinmelidir.