Kaygı bozukları erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülür. Hep kötü bir şeyin olacağı düşüncesi, dikkat dağınıklığı ve terleme gibi belirtiler gösterir.
Kaygı bozuklukları; temelinde bireysel ya da çevresel nedenler yatan, duygusal dengeyi tehdit ederek kişinin huzurunu bozan endişelerdir. Kişi endişe kaynağı ile yüzleşmekten çekindiği için ortaya çıkan bu rahatsızlık farklı şekilde görülebilir.
KALP KRİZİ HİSSİ... En yaygın görülen kaygı bozuklukları genel anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk ve fobilerdir. Genel anksiyete bozukluğu, kişide belirgin bir gerginliğin olduğu, uzun süre devam eden ve kişinin işlevselliğini tehdit eden orta şiddetteki sıkıntı, gerginlik, huzursuzluk, terleme, çarpıntı, sindirim problemlerinin gözlemlendiği tablodur. Kadınlarda erkeklere nazaran daha sık görülmekle beraber psikolojik ve fiziksel açıdan yıpratıcıdır. Kötü bir olayın gerçekleşeceği yönündeki düşünceler, dikkat dağınıklığı, yoğun terleme ve titremeler, çabuk sinirlenme, bulantı, nefes darlığı ve başta ağırlık hissi sebebiyle kişi günlük yaşantısını sürdüremeyecek duruma gelebilir. Kişi tarafından kalp krizi geçiriyormuş gibi yorumlanabilir. Atak halinde gelir, kısa sürmesine rağmen kişinin atak öncesi sağlıklı haline dönmesi uzun sürer. Panik bozuklukta bir süre sonra gerçek kaygı kaynağının yerini, bu atakların tekrarlanacağı korkusu alır ve hasta bir kısır döngü içine girer. Obsesifkompulsif bozukluk ilk gençlik dönemlerinde ortaya çıkar ve tedaviye daha dirençlidir. Temizlik ve kontrolü sağlamaya dayalı davranışlarla simetri, sayı-plaka sayma, çizgilere basmama gibi davranışlar obsesifkompulsif bozuklukta en sık görülen ritüelistik davranışlardır. Fobiler ise hastanın gerçekle herhangi bir ilgisi olmadığını bildiği halde tüm çabalarına ve kurtulma isteğine rağmen kendisini bir türlü kurtaramadığı korkulardır. Kaygı bozukluklarında günlük işlevselliğin bozulma düzeyine bağlı olarak ilaç tedavisi kullanılır.
İLAÇ TEDAVİSİ YAPILIR Her bir durum için tedavi özelliği olan ilaç farklı olacağından ilaçların uygun dozda ve öngörülen zamanlarda, hekim kontrolünde kullanılması çok önemlidir. İlaç tedavisine ek olarak alınabilecek bireysel destek kaygı kaynaklarının çözümünü sağlar.
AİLE DESTEĞİ ÖNEMLİ Psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kişinin başa çıkma becerisini geliştirmesi çok önemlidir. Bireysel kaygı kaynaklarıyla yüzleşme ve bunlarla mücadele için bireysel başa çıkma becerileri geliştirmenin kalıcı çözüm olduğu akıldan çıkmamalıdır. Aile bireyleri tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi kaygı bozukluklarında da destek sağlamalı, kişiye sevildiğini hissettirerek bireysel savaşında ona yardımcı olmalı.