Alt karın muayenesinde yumurtalıklarda bir kitle fark edilirse, bu kitlenin özelliklerini öğrenmek için bazı testler yapılır. Ultrasonografi (yumurtalık kisti baskı yaparak şekillerini bozacağı için) kolon, böbrekler ve üreterlerin (böbrekleri mesaneye bağlayan kanallar) röntgen filmleri, yumurtalıkların durumunu görebilmek için laparoskopi (doktorun karında bir kesik yapıp içeriye bir alet sokarak yaptığı) gerekebilir. Laparoskopi sırasında biyopsi de yapılabilir. Kanda CA-125 (yumurtalık kanseri göstergesi) maddesine bakılır. Bu madde sadece kanserde değil, yumurtalığın selim hastalıklarında ve sigara içimi, erken gebelik, endometriozis gibi hastalıklarda da yükseldiği için güvenilirliği tartışmalıdır.

İLAÇ TEDAVİSİ DE YAPILIYOR
Kanser tanısı yumurtalıktan "biyopsi" ile veya karında sıvısı olan hastalarda sıvı örneğinin incelenmesi sonucunda konur. Hastalığın yaygınlığı, hastanın yaşı ve genel durumu tedavi şeklini etkilemektedir. Over kanserinin klasik tedavisi cerrahi ve ardından yapılan ilaç tedavisidir. Over kanserinin tedavisi birçok branştan hekimin bir arada davranmasını gerektirir. Bunlar jinekolog, onkolog, radyoterapist, kemoterapist, patolog, diyetisyen ve psikiyatristtir. Over (yumurtalık) kanserinde evreleme cerrahi olarak yapılır. Bu işlem esnasında karın boşluğu orta hattan göbek üstüne kadar uzanan bir kesi ile açılır. Önce karın sıvısından örnek alınır. Daha sonra karın boşluğu gözle ve elle incelenir. Omentum adı verilen karın boşluğundaki organları çevreleyen yağ dokusu çıkartılır. Eğer sadece tek overde ise o over çıkartılır, hastanın yaşı genç ise diğer overden biopsi alınır ve ameliyat esnasında patolojik incelemeye tabii tutulur. Eğer o overde de tutulum varsa rahim ve yumurtalıklar tamamen çıkartılır. Yumurtalık kanseri karnın içinde barsaklara, mideye, hatta kan veya lenfatik yolla vücudun uzak bölgelerine kadar yayılabilir.

IYİLEŞME ŞANSI
Yumurtalık kanseri erken teşhis edilirse 5 yıl sağ kalma şansı yüzde 60-80'dir. Bu kanser türü erken dönemde teşhis edilemediği için tamamıyla iyileşme oranı yüzde 30-40'tır. Hastalar tedavi sonrası ilk iki yıl boyunca üç ayda bir fizik muayene, kanda CA-125 tayini ve gerekli durumlarda akciğer filmi ve karın tomografileri ile kontrol edilmektedir. Sonraki üç yıl için bu kontrol altı ayda bir yapılıp, sonra da yılda bir olmak üzere yapılmaktadır.