Yumurtalık (over) kanseri, jinekolojik kanserler içinde en geç tanısı konabilen ve bu nedenle en fazla ölüme sebebiyet veren kanser türü olması nedeni ile ayrı bir öneme sahiptir. Endüstrileşmiş ülkelerde daha fazla görülür. Bunda çevresel faktörlerin etkisi olduğu düşündürmektedir. Her yaşta görülebilmesine rağmen en fazla 45 yaşından sonra rastlanır. 75-79 yaşlar arasında pik yapar. Hiç hamile kalmamış veya hamile kalmak konusunda sorunları olmuş kadınların yumurtalık kanserine yakalanmaları olasılığı daha fazladır. Tersine, çok çocuğunuz olmuşsa veya doğum kontrol hapı (Yumurtlamayı baskılayarak etki eden doğum kontrol hapları) kullanmışsanız bu olasılık daha azdır. Menopoz sonrası dönemde eğer progesteron eklenmeden tek başına östrojen verilirse over kanseri riskinin arttığı iddia edilmektedir.

ERKEN TEŞHİS
Yumurtalık kanseri için yıllık alt karın muayenesi çok önemlidir. Çünkü erken teşhis ve tedavi çok daha fazla iyileşme şansı sağlar. Over (yumurtalık) dokusu pek çok değişik hücreyi barındırır. Kanserin köken aldığı hücre türüne göre de görülme yaşları ve oranları değişir. Overin ve diğer tüm dokuların ana yapısını oluşturan epitel hücrelerden köken alan tümörler en sık görülen tümürlerdir. Menpopoz sonrası kanser teşhisi konan vakaların yüzde 80'i epitheliyal tümörlerken, 20 yaş altında teşhis edilen vakaların yüzde 60'ı germ hücreli yani embriyonik döneme ait hücreler ile ilgili tümörlerdir.

İŞTAHSIZLIK GÖRÜLÜR
Over kanserinde erken tanı son derece zordur. Çünkü çoğu zaman şikayetler belirgin değildir. Hafif bir karın ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık, iştah azalması erken devredeki belirtilerdir. İleri evrelerde ise komşu organlara ait bası bulguları (sık idrar yapma), karın ağrısı, pelviste kitle ve aşağı doğru bası hissi, vajinal kanama gibi spesifik olmayan şikayetler görülür. Hastayı doktora götüren en sık şikayet ise aşırı derecede karın şişliğidir. Bu şişliğin sebebi çoğu zaman karın içerisinde sıvı birikimidir (yani asit).