OFTAŞ maçından çok Galatasaray'ın bugünlere nasıl geldiğine bakmak lazım. Kim ne derse desin ben şampiyonlukta en büyük faktörün Kalli'nin otoritesi ve disiplini olduğuna inanıyorum. Tabi bizim ülke disiplinden yoksun olduğu için Kalli'nin koyduğu kurallar ters tepti. Türk futbolunda en büyük sorun bu. Yöneticiler, milyon dolarlık takımları "Bakım yurdu" olarak görüyor, "Haydi canım, haydi yavrum oynayın" gibi telkinlerle futbolcuları motive ediyorlar. İşte Kalli bunlara tahammül edemedi. Peki bu takım kimin eseri. Bence Kalli'ye yapılan büyük haksızlıktır, vicdansızlıktır. Cevat Güler ve ekibine de haksızlık etmek istemiyorum. Görevi devralıp istenen başarıya yardımcı olmaya çalıştılar. Bunu da çok iyi başardılar. Bravo. Bu sezon iki örnek takım var. Takım olabilmenin, sahada savaşmanın, takım ruhu ve kazanma azminin, dayanışmanın ve fedekarlığın idolü iki takımdan birincisi kesinlikle Sivasspor, ikincisi ise Galatasaray. Paranın akıl olmadığını birileri parası olanlara anlatsın. Fenerbahçe'de bu kadar gelir, imkan ve destek vardı. "F.Bahçe çağ atladı" diyorlardı. Görüyorum ki, Fener çıtayı yükseltti ama çıtanın altından geçemedi. Amigo yazarların kötü günlerde yol göstermemesi ve Alex'e dayalı bir kadronun olması F.Bahçe'nin en büyük dezavantajıydı.