CHP lideri Deniz Baykal, kurultay sonrası ilk özel röportajını TAKVİM'e verdi... Türkiye'nin yeni bir başlangıca, yeni bir şekillenmeye ihtiyaç duyduğunu belirten Baykal, "Şu anki tıkanıklık noktasına gelmede ne gibi bir sorumluluğumuz var diye herkes kendini sorgulamalı" dedi.
***
Sorgulama zamanı
Baykal, 'Hepimiz yaşadığımız olaylardan ders almalıyız' görüşünde: Bu tıkanıklık noktasına gelmede ne gibi sorumluluğumuz var diye herkes kendisini sorgulamalıdır.
CHP lideri Deniz Baykal'la kurultay sonrası "siyasi planlama"yı ve Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu konuştuk. Sorularımız ve yanıtları şöyle:
*
Kurultaydan yeni çıktınız. Yeni dönemde siyasi stratejiniz ne olacak?
Yeni bir başlangıca, şekillenmeye Türkiye'nin ihtiyacı var. Biz bunu inşa etmek için, yeni bir siyasi oluşumu, tabloyu gerçekleştirmek için CHP olarak gayret göstereceğiz.
*
Mikro ekonomik verilerle muhalefet stratejisine mi yöneliyorsunuz?
Ekonomik gerçeklerin anlatılması, sıkıntılardan yola çıkarak doğruların topluma yansıtılması için sistemli çaba sergileyeceğiz. Yapay, sanal bir ekonomik bolluk tablosu içinde Türkiye uzunca bir süre geçirdi. Türkiye'nin gerçek sorunları maskelendi. Şimdi bu değişiyor. Türkiye gerçeklerle yüz yüze geliyor. O yapay, sanal likidite bolluğu dönemi bitti. Şimdi gerçeklerle yüz yüzeyiz. Gerçek enflasyondur, işsizliktir, büyümenin küçülmeye dönmesidir. Cari açıktır. İktidarı 1,5 milyar dolarlık cari açıkla devralmışlardı. Şimdi "50 milyar dolar olacak" diye açıklama yapılıyor. Bu gerçekler, temel sıkıntıların aşılması için bir fırsat olarak kullanılmalıdır.
*
CHP'de il ve ilçe teşkilatları, AK Parti kadar güçlü çalışabiliyor mu?
Partimizi yeni bir örgüt yapılanması ve program yaklaşımıyla yeniden yapılandıracağız. Partinin kılcal damarlarını sandık örgütlenmesine dayandıracağız. Genel merkezde çalışma biçimimizi yöneticilerin belli alanlarda sorumluluğunu öngören daha esnek, hızlı ve verimli hale getireceğiz. Enerji, eğitim, ulaştırma, sağlıkta iddialı program ve kadrolar geliştireceğiz.
*
CHP "hiziplerin partisi" olmaktan çıktı mı?
Partimiz artık bu kurultayla göstermiştir ki, iç gerilimlerini aşmıştır. İzlenen politikaların etrafında bir büyük bütünleşme ve dayanışma sergiliyor. İçeride enerji kaybını önlüyoruz artık. Bu kurultaydan sonra, mücadelenin hedefi içe değil, dışarıya dönük olacak. Örgütü; seçmene, topluma, hayata dönük harekete geçireceğiz.
*
Siyaset nereye doğru gidiyor?
Türkiye bir tehlikeli noktadadır. Bir çözülme, dağılma içerisinde. Anayasasının temellerini sorgulayan, ekonomisi bir türlü yapısal sorunları çözemeyen, aynı kısır döngünün içerisinde sürüklenmiş bir görüntü veriyor. Yolsuzluklar Türkiye tablosunun bir gerçeği olarak ortada. Siyaset artık yolsuzluklarla içli dışlı. Bu toplum böyle olmaz. Olmamalı. Bir çıkışa ihtiyaç var. İktidar ülkeyi yönetme konumundan hızla çıkıyor. İktidar partisinin kapatılma davası var. Bu sürdürülebilir bir tablo değil. Türkiye'nin yeni bir siyasi şekillenmeye ihtiyacı var. Sıkıntılar ancak böyle giderilir. Bu şekillenme demokrasi içinde halkın iradesiyle oluşacaktır ve olmalıdır. Hepimiz bu yaşadığımız olaylardan ders almalıyız. Siyasetçiler, partiler, kurumlar ve teker teker insanlar, seçmenler hepimiz. Böyle bir tıkanıklık noktasına gelmede ne gibi sorumluluğumuz var diye herkes kendisini sorgulamalıdır.
*
Hangi noktalarda sorun var?
Bir rejim sorunuyla Türkiye karşı karşıya. Bu iktidara "Rejim sorunu yarat" diye mi oy verdi vatandaş? Ekonomik, siyasal bekleyişler var. Dokunulmazlığın kaldırılması, dürüst kamu yönetimi, işsizliğin yenilmesi... O beklentiyle oyları aldılar. Rejim krizi yarattılar. Ayrıca yolsuzluk vahim bir tablo. Telekom özelleştirilmesine bakın. Yıllık taksitten fazla kendi hissesine para geliyor. 250 milyon dolarlık yıllık taksidin üzerinde yıllık geliri var. Böyle bir şey olmaz. Bu tabloları görerek yeni bir siyasi şekillenme ortaya koymalıdır insanlarımız. Bu şekillenme ile Türkiye'nin gereksiz cumhuriyet demokrasi çatışmasından çıkarılması lazımdır. Biz bu anlayış içinde çalışıyoruz.