CHP Kurultayı bilindik bir filmin yeni baştan seyredilmesi gibiydi. 1-2 kargaşa dışında heyecan olmadı. Ne umut doğurdu, ne de şaşkınlığa sebep olacak bir sonucu oldu.
Anladık ki, şeklen yapılması zorunlu olan bir Kurultay daha geldi geçti.
Baykal'ın uzun konuşmasında da söylemi dışına çıktığı tek cümle olmadı. Zaten beklendiği gibi kendisinden başka aday çıkamadı ve CHP'nin Deniz'i, sakin sularda keyifli kulaçlar atarak, badire bile sayılmayacak bir can sıkıntısını daha atlattı.
Yaşananlardan, '
Kurultay bitti parti içi muhalefette bavulunu aldı gitti', anlamı çıkaranların rahatları biraz kaçacak gibi görünüyor. Nasıl mı? Cuma günü "
Baykal'a bye bye" yazısında yazmıştım. Özetlemek gerekirse, CHP'nin parti içi muhalefeti, Kurultayda yaşanacakları tahmin ettiklerinden olsa gerek, gardlarını Kurultaydan ziyade sonrasına göre alıyorlar.
Anlayacağınız muhalefet mahkemelerden çıkacak '
üye iptal sonuçlarını' bekliyor. Mahkeme, Kurultay öncesi 10 bin 394 kişinin üyeliklerini iptal etti. Asıl beklenense devam eden davalar sonucu bu sayının 43 bin 650 üyeye çıkması. Bu durumda
Baykal'ı seçen Kurultayda kullanılan oylar, genel başkanlık seçimlerinin iptaline varan ciddi tartışmalara konu olacak. CHP içerisinde, tüzükteki ağır şartlar dolayısıyla seçimlere bile katılmalarına izin verilmeyen muhalefetin, bu kozun peşini bırakmayacağı anlaşılıyor.
Nazlı Ilıcak da yazdı Cuma günkü yazımda gündeme getirdiğim bu ihtimalle ilgili
çok sayıda okuyucudan epostalar almaya devam ediyorum. Çok büyük bir kısmı parti içi demokrasinin olmamasından ve CHP'nin kendi içindeki kavgalar nedeniyle iktidar alternatifi olamamasından yakınıyor. Gelen maillerden anlaşılıyor ki, büyük bir ittifakla Deniz Baykal'ı koltuğuna tekrar oturtan kurultayın bitişiyle tartışma sona ermeyecek. Bu işin hem mahkeme hem de yaklaşan yerel seçimler nedeniyle meydanlarda kozları paylaşma cepheleri var.
Cuma günü yazdıklarıma, Cumartesi günü atıfta bulunan
Nazlı Ilıcak yazısında,
"Kimine göre, ilçelerden başlayan kongre süreci geçersiz sayılabilir. Ve belki de, itirazlar sebebiyle genel başkanlık seçimi yenilenebilir. Tabii bu küçük bir ihtimal" diyerek, Kurultay sonrası kopacak fırtınaların bir ayağının da bu olabileceğine dikkat çekiyor.
Ne diyelim, akıllıya bile 40 kere deli deseniz deli olur. Muhalefet yapıyorum diye bu kadar mahkemeye gidenin sonu da mahkemeye düşmek olur.
Görüntü flu Ev ve işyerlerinde kullanılacak olan görüntülü telefonlar çıkıyor ya,
millet telaşta. İstemezüüükk diyorlar başka bir şey demiyorlar!
Eeee olay yerine anında görüntü girince, sabahlara kadar uzayan sıkıcı iş görüşmeleri, arkadaşın cenazesine gidiyoruz deyip soluğu aşk kaçamaklarına müsait kuytularda almalar ve daha neler neler son bulacak.
Türk Telekom'a erkeklerden teklif var, biz 29 YTL sabit ücreti yatıralım, siz gerçek görüntü yerine
araya parça film atın. Nasıl teklif ama?