Hükümet sağlık konusunda neredeyse Cumhuriyet tarihinin en önemli kararlarına imza attı. Başbakan "Kimse parasızlık yüzünden hastanelerde rehin kalmayacak" dedi ama bazı "sağlık" kuruluşları bu konuşmayı anlaşılan "ciddiye" almamış. "Düşmanı bile olsa sağlığı söz konusuysa elinden geleni yapacağına" dair Hipokrat yemini eden bazı "doktorlar", ülkemizde insan hayatını hiçe saymaya devam ediyor.
MESLEKTENİHRAÇEDİLMELİLER Hacettepe Özel Tıp Merkezi'nde yaşananlar da bunun gerçek bir kanıtı. El kadar çocuğu 230 YTL için acılar içinde kıvrandıran ve sonra "Dünyanın en kutsal işini yapıyorum" diye ortalarda dolanan bu "doktorlar ve hemşireler" en ağır cezayla cezalandırılmalı. Bakanlık "o doktorların" çalıştıkları, ekmek yedikleri tekneyi kapatarak ilk adımı attı. Ancak o tıp merkezinde çalışan ve canıyla boğuşan kuzen lere "zulmeden" doktorlar, sağlıkçılar, hemşireler, her kim bu durumun yaşanmasına neden olduysa, meslekten ihraç edilmeli ve bu kişiler bir daha herhangi bir sağlık kuruluşunda görev yapmamalı. Bu işin içinden "Biz orada maaşla çalışan elemanlarız" diyerek kurtulmaları engellenmeli. Sağlık kuruluşunun sahibi de eğer bu konuda gerçekten bir dahli varsa, bir daha bu alanda iş yapması yasaklanmalı. Bu kişi, üç kuruş para için insan hayatıyla oynamanın ne demek olduğunu aynaya bakıp tekrar gözden geçirmeli...