Dünyaca ünlü graffiti sanatçısı Andy Warhol'un "Bir gün herkes 15 dakikalığına bile olsa şöhret olacak" öngörüsü, bizdeki programlarla da kanıtlandı. Şu an televizyon kanallarında toplam 12 yarışma programı varmış. Halkımız hem kolay yoldan para kazanmak hem de "birazcık" ünlü olmak için "bilsin bilmesin" bu yarışmalara katılıyor. "Var mısın Yok musun?" ve "Doğruların Zamanı" adlı yarışmalar hariç hemen hemen tümü bilgiye ve genel kültüre dayanıyor. Saydığımız yarışmalara katılmayı anlarım, amaç para kazanmak...
1 çoraba 3 joker Ancak genel kültür ve bilgi yarışmalarına katılan zır cahillere ne demeli. O yarışmalardaki sorulara verilecek cevapların büyük bir bölümü birazcık gazete, dergi karıştırmaktan geçiyor. Öyle tuğla gibi kitaplar, ansiklopediler okuyup, yalayıp, yutmak gerekmiyor. Ekranda, "kadınların giydiği kısa çorabın ismine" bile 3 joker, "Yardım eder misin bilmem ne bey" diye yalvar yakar olan üniversite, master öğrencileri görüyorum.
Nasıl bir ruh hali? Yarışmalar aslında oraya katılandan çok ekran başındakilere yarıyor bana kalırsa... En azından genel kültür anlamında dağarcığına yeni bilgiler ekleniyor. Ancak insanın kendisini tanımaması ve bilmemesi kadar kötü bir durum olamaz. Yarışmalara katılanların hangi ruh hali içerisinde bu kararı aldığını açıkçası merak ediyorum. Kendisinden daha cahil komşusu, arkadaşı mı gazlıyor, yoksa gerçekten "Ben çok bilgiliyim, katılayım parayı götüreyim" diye mi düşünüyor anlamış değilim. Gazete, dergi okuyalım, genel kültürümüzü, bilgimizi her gün biraz daha artıralım. Kimbilir bir gün siz de kendinize göre bir yarışma bulur katılırsınız.