Galatasaray şampiyonluk yarışına devam edebilmesi için şiddetli 3 puana gereksinimi olan takım. Trabzonspor ise rahat. Ama maç başladığında bu rahatlığın sözde kaldığını gözlemledik. Bir telaş, bir panik bütün takımın üzerinde. Maçın ilk yarısında Trabzonspor gol yemek için elinden geleni yaptı!. Galatasaraylı oyuncular bütün ikili mücadeleleri kazanan taraftı. Ve özellikle Arda ile geliştirilen ataklarda inanılmaz gol pozisyonları ürettiler. Bu pozisyonlarda Trabzonspor, bazen kaleci Tolga bazen de şansının yardımıyla ilk yarıyı golsüz bitirdi. İkinci yarıda da değişen bir şey yoktu. Trabzonspor, Yattara'nın kişisel becerisinden başka herhangi bir atak girişimi bile yapmakta yetersiz kaldı. Ben futbolculuk yaşantımda dahil bugüne kadar Trabzonspor'un bir büyük karşılaşmada bu kadar kişiliksiz ve de vurdum duymaz görmedim. Oyuncuların bu kadar sorumsuz kendi geleceklerini bile düşünmeyen yapıda olmalarını anlamakta zorluklarım var. Artık görünen köy kılavuz istemiyor. Trabzonspor önümüzdeki sezonda ya kendi tarihine yakışan bir takım oluşturmalıdır. Şu anki görüntü ne yazık ki sıradan bile değil... Bir not da hakem Yunus Yıldırım'a... Eyyamcılık bir yaşam biçimi haline gelmiş. Yunus Yıldırım'ın verdiği ya da bir türlü veremediği faul pozisyonlarını düşündüğümüzde artık konuşacak fazla bir şey kalmıyor.