Salih Memecan, bir şeyden rahatsız olmadan karikatür çizilmeyeceğini söylüyor. Ünlü çizer; 'Söyleyecek sözünüz yoksa çizgi de olmaz' dedi.
Sabah Gazetesi çizeri Salih Memecan, birbirinden ilginç açıklamalar yaptı. Karikatüristleri "Rahatsız tipler" olarak niteleyen Memecan; 'The Green Park Magazine Dergisi'ne verdiği röportajda, siyasetçileri sıcak, bürokratları sert bulduğunu söylüyor.
* Mimarlık eğitiminden sonra ABD'de teknoloji ve felsefe doktorası yaptınız. Bu arada karikatür sevgisi nereden çıktı? Çocukluktan bu yana vardı... Ama meslek olarak kabul edilmesi zaman aldı. Karikatürü ciddi bir meslek olarak ele aldım. Zaten bu ciddi bir meslek. Sabah Gazetesi ve atv'deki işleri görüyorsunuz. Ama bunun yanında 15 kişi bu işten para kazanıyor.
* Eşiniz siyasetçi. Bu bağlamda, sizin siyasete ilginiz ne boyutta? Siyasete ilgim var. Zaten çiziyorsan bir şeylere kızıyor olman lazım. Karikatüristlerin pek çoğu rahatsızdır, rahatsız olunca çizerler. Bunları çizmeye başlayınca kendinizi ister istemez siyasetin ortasında buluyor, eleştirmeye başlıyorsunuz. Sanatçı için önemli olan, yaptığı şey ve kendisidir. Siyasetçi ise, karımda da bunu gözlüyorum, "Kime ne faydam var, neyi nasıl düzeltebilirim" diye düşünüyor.
İYİ BİR EĞİTİM...
* Sizin kareleriniz Türkiye'nin gündemini yansıtmak adına bir rehber oluyor. Pek çok köşe yazarı var, ama daha az sayıda çizer var. Siz bir dil biliyorsunuz, herkes anlıyor, ama kimse konuşamıyor. Bir de karikatüristler kısıtlı bir grup ve onların arasında iyi bir eğitiminiz ve söyleyecek sözünüz varsa, işiniz daha kolay.
* Malzeme bulmak için Türkiye zengin bir ülke mi? Neye baktığınız önemli. Yıllardır 'Sizinkiler'de aileye dair bir şeyler hep buluyorum. Türk siyasetine bakıyorum, orada da hep bir şey buluyorum.
* Yıllardır siyasileri gözlemliyorsunuz. Siyasetçilerde bir değişim var mı? Siyasetçiler, sanatçıya sıcak bakıyor genelde. Ve topluma da yakınlar. Sert insanlar değiller, sert olanlar bürokratlar.
* Sizinkiler serisine hedef kitlenizden ne gibi geri dönüşler var? Çok olumlu dönüş var. O inanılmaz bir başarı ve bir sektör oldu. Hem iyi bir iş oldu, hem de bana ayrı bir manevi doyum getirdi. Siyasi bir şeyler çiziyorsunuz ama yok olup gidiyor. Ama çocuklara yaptığınız her şey kalıcı oluyor. O çocukların tespitleri, ilgileri insana şevk veriyor ve bunların, çocukların akıllarında kalma oranı da çok yüksek. Aileler, "Bizim çocuk, sizin kitaplarınız sayesinde okumayı sevdi" diyor. Çünkü bu kitaplar her ailenin içinde yaşananları yansıtıyor ve çocuklara da, anne ve babaları ile konuşacak bir ortak konu sunuyor.