ABD'de konut sektöründe başlayan finans krizi dünya ekonomisini etkileyince yeni bir krize yol açtı, para pahalılaştı. 'Para nasıl pahalılaşır?' demeyin. Kredi alırken ödeyeceğiniz faiz yükselirse para pahalılaşmış olur. Yaşanılan sıkıntı özellikle banka sektöründe para sıkıntısı yaşatıyor. ABD kendisi için bu zorluğu aşmak ve vatandaşını zora sokmamak amacıyla bankalarına 30 milyar dolar enjekte etti. ABD gibi parası olmayanlar ise krizin etkisinde kalarak, bütçelerini yeniden gözden geçirmek ve kemer sıkmak zorunda kalıyorlar. Para darlığı olunca uluslararası piyasaya para satan bankalar da daha fazla kâr amacıyla kendilerine yapılan kredi taleplerinde yıllık faiz oranlarını artırdı. Bu durum özellikle dış krediye bağlı yatırım projeleri olan ülkeleri olumsuz etkiledi. Bunlardan birisi de biz olmaktayız. Eskiden yıllık yüzde 1-1.5 faizle açılan krediler artık yıllık 2.5-3.0 düzeyine çıkmış durumda.
Yap-işlet-devretlersıkıntıda Faiz artışı yatırım projelerinin maliyetini etkileyecek. Özellikle yap-işlet-devret yatırımları için kredi bulmak bundan sonra daha güç olacak. Yapım maliyetleri yüzde 10-15 civarında artacak. Bu durum projelerin yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirdi. Bunlar arasında, bu yıl ihaleye çıkacak beş otoyol projesi olan, Edirne-İzmir, Çanakkale-İzmir, Ankara-İzmir, Kocaeli-Bursa-İzmir otoyol yatırımları üçüncü boğaz geçiş, nükleer santral, büyük kentlerin doğalgaz dağıtım ve metro projeleri bulunuyor. Ayrıca özelleştirilecek projelerde bu fırtınadan etkilenecek. Çıkılacak ihalelerde alıcılardan düşük fiyat önerisiyle karşılaşılacak. Zira alıcılar, paranın maliyetini hesaplayarak ona göre teklif atacak. Bu da beklenilen fiyatın altında olacak. Bu durum özelleştirmeden beklenilen gelirlerinin düşmesine yol açacak. Durum önümüzdeki günlerde yüksek planlama kurulunun gündemine alınacak.