30 yıılldan berrii Genççllerrbiirrlliiğii''niin başşkanllıığıınıı yapan İİllhan Cavccav biirr yandan da Ankarra Un Sanayii Fabrriikassıı''nıın başşıında.. Cavccav''ıın başşkanllıık ve iişş hayattıı maccerrassıı.......
* Gençlerbirliği Kulübü'nün 30 yıllık başkanı İlhan Cavcav, aynı zamanda un sektörüne de ömrünü vermiş bir iş adamı. 58 yıldır böreklik ve pastalık un yapımına ağırlık veren Cavcav, 1969 yılında kurduğu Ankara Un Sanayi Fabrikası ile de Türkiye'de ve dünyada isim yapmış. İlk kez ülkemize futbolda Afrika pazarını açan başkan Cavcav, ucuz ve genç oyuncuları getirip, büyük paralara satarak isim yaptı. Başkan Cavcav ile Balgat'taki Ankara Un Sanayi Fabrikası'nda görüştük. Biz sorduk, Cavcav yanıtladı.
* İlhan Cavcav kimdir? 1935 yılında Ankara'da doğan İlhan Cavcav, 15 yaşında baba mesleği olan unculuk sektörüne atıldı. 1969 yılında kendisine ait Ankara Un Sanayi Fabrikasını kuran Cavcav, çeşitli kulüplerde futbol oynadıktan sonra 1978 yılında Gençlerbirliği Kulübü Başkanı seçildi. 30 yıldır başkanlık koltuğunda oturan İlhan Cavcav'ın iki oğlu var.
'OKUYAMAYACAĞIMI HİSSETTİM' * Spor camiası sizi yakından tanıyor.. Sizin uzun yıllar unculuk yaptığınızı ve bu sektörün de duayenlerinden olduğunuzu biliyoruz. İş hayatına atılmanız nasıl oldu? Atatürk Lisesi'nde okurken, İngilizce dersinden fazla anlamazdım. Kitap bana bakar ben kitaba bakardım. Sınıftaki kız arkadaşlar karşısında çok mahçup olurdum. Bir gün babama "Ben okumayacağım" dedim. Bana bayağı kızmıştı. Sonra da bana, "Mamak'taki un fabrikasının veznesinde dur" dedi. 15 yaşında başladığım iş hayatımda birçok zorluklar yaşadım ve arkasından kendi işlerimi kurdum. Ankara Un Sanayi'ni 1968 yılında kurdum. İlk dönemlerde günlük 200 ton buğday işliyorduk, teknolojinin gelişmesi ile bu rakam 800 tonlara ulaştı. 58 yıldır un işiyle uğraşıyorum.
* Un sektöründe işleriniz nasıl gidiyor? İki oğlum var. Büyük oğlum fabrikada benimle birlikte çalışıyor. İşlere bakıyor, diğeri ise inşaat işleri ile uğraşıyor. Yanımızda 297 kişi çalışıyor. Un işinde Türkiye'de ve dünyada belli sıralamalara geldik. Ancak, son 2 yılda yapılan plansız, programsız fabrikalar un sektörünü de olumsuz etkiledi. Mesleğimizde iyi durumda olmadığımızı üzülerek ifade etmek istiyorum. Un sanayi olarak devletimize ve özellikle Tarım Bakanlığı'mıza büyük işler düşüyor. Bir gün Bakan'ımız beni davet ederse, bu işin duayeni olarak sıkıntılarımızı sorarsa, görüşlerimi arz etmeye hazırım.
'20 YAŞINDA FUTBOLU BIRAKTIM' * Faal olarak hangi kulüpte futbol oynadınız? 15-16 yaşlarında futbol oynamaya başladım. İlk lisansım Mamak Maskespor'da çıktı. Libero mevkiinde oynuyordum. Kendime göre iyi futbolcuydum. Maskespor'dan PTT'ye transfer oldum. O dönemlerde Ankaragücü ve Fenerbahçe beni transfer etmek istemişti. Bu iki kulübün transferine sıcak bakmadım ve amatör küme takımlarından Bahçelispor'a 4 bin liraya transfer oldum. İlk maçımız benim eski takımıma karşıydı. Maça gittiğimizde beni oynatmadılar. Bu tutumları benim futbol hayatımın bitişi oldu. Aldığım transfer parasını da vererek, 20 yaşında futbolu bıraktım.
* Gençlerbirliği Kulübü'ne Başkan olmanız nasıl oldu? Gençlerbirliği Kulübü'ne 1978 yılında başkan oldum. Bu kulübe başkan olduğumda takım ikinci ligde mücadele ediyordu. O zamanlardaki şartlar çok kötüydü. İdman sahamız yoktu. Anıttepe Sahası'na antrenman yapmak için yürüyerek, gidip geliyorduk. Rahmetli Vehbi Koç'un ve Turgut Özal'ın bize desteği çok oldu. İlk dönemlerde Vehbi Koç Yurdu'nun yanında küçük bir kulüp binamız vardı. Daha sonra Cumhurbaşkanımız olan rahmetli Turgut Özal'ın desteği ile kulübe Avrupai tesisler kazandırdık.
'ZAMANI GELİNCE BIRAKIRIM' * 30 yıldır istikrarlı bir şekilde Gençlerbirliği Kulübü'nün başkanısınız, sizden sonra bırakacağınız bir isim var mı? Uzun yıllardır Gençlerbirliği başkanlığını yapıyorum. Başkanlığım dönemimde 6 Cumhurbaşkanı, 19 Hükümet ve 10 Başbakan görev aldı. Futbolu çok sevdiğim için bu işi de götürebildiğim yere kadar götüreceğim. Şu anda "Benden sonra şu başkan olacak, ya da bu başkan olacak" diyemem. Çünkü, Gençlerbirliği bürokratlardan oluşan bir kulüptür. Şimdilik başkanlığı bırakmayı düşünmüyorum. Allah'a şükürler olsun elim tutuyor, ayağım tutuyor. Zamanı gelince biri başkan olur.
ÜÇ BÜYÜKLER HAKKINDA... * 3 büyüklerden hangi takımın başkanı olmak isterdiniz? İşimin Ankara'da olması nedeniyle Gençlerbirliği'nden başka hiçbir kulübün başkanı olmayı düşünmedim. Ancak, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın başkanları çok değerli isimler. Televizyondan Galatasaray'ın yeni kurmuş olduğu yönetimi izledim. Sanki profesörlerden oluşmuş kurul gibi. Ayrıca, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, kulüplerine çok büyük katkı sağlıyorlar. Yaptıkları ortada, hepsini spor adamı olarak takdirle karşılıyorum.
* Önceden Afrika'dan futbolcu alırdınız, şimdi Güney Amerika'ya yöneldiniz. Bir nedeni var mı? Türkiye'ye Afrika'dan ilk futbolcuyu biz getirdik. 1992 yılında Moshe, Kona ve Khushe'yi aldıktan sonra diğer kulüpler de bu pazara yöneldi. Ancak işi bilmeyen yöneticiler, burada fiyatların yükselmesine neden oldu. Bizim 100 bin dolara aldığımız futbolcuların değeri bir anda 1 milyon dolara yükseldi. Araya menajerler girdi. Bu pazardan onun için vazgeçtik. Daha sonrasında Arjantin ve Brezilya'ya yöneldik. Buradan da iyi futbolcular getirdik. Örneğin Zacarias ve Rinaldino gibi oyuncular bizde çok başarılı oldu. Bütçemize uygun futbolcuları her dönem takip ediyoruz. Gençlerbirliği olarak hiçbir zaman transferi bitirmeyiz.
* Alınacak futbolcuyu antrenörlerden sonra en son bir de siz izlermişsiniz bu doğru mu? Bizim öyle har vurup, savuracak paramız yok. Transfer edeceğimiz oyuncu mutlaka bütçemize uymalı ve takımda dengeleri bozmamalıdır. Onun için de aldığımız oyuncularda bunlara da bakıyoruz. Ayrıca, transfer edeceğimiz oyuncuyu en az 2 veya 3 kez canlı izliyoruz. Önce ekibimdeki antrenörler takip eder, ardından ben de izlerim. Benim ayrı bir özelliğim daha var. Basın olarak; siz yakından bilirsiniz. Ankara'daki 2. ve 3. lig maçlarını hiç kaçırmam. Bu takımların maçlarını her hafta izlerim. Yetenekli oyuncular varsa listemize alırız.
TÜRK FUTBOLCUSUNA ÖVGÜLER * Yabancı transferine nasıl bakıyorsunuz? Yabancı transferine karşı değilim ama bu 6'lardan 8'lerden aşağıya çekilmeli. Türkiye'de yetenekli futbolcular varken, yurt dışından bu kadar yabancı futbolcu getirilmesine karşıyım. Futbol Federasyonu yeni bir düzenleme yapmalı ve yabancı sayısını 3'e indirmelidir. Kendi alt yapılarımıza önem verdiğimiz de daha başarılı sonuçlar alırız. Çünkü, Türk futbolcusunun Avrupalı'dan eksik yanı yok, fazlası var. Eğitime önem vermeliyiz.
* Süper Lig'de kim şampiyon olur? Bu sezon Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın yanı sıra Sivasspor'da zirve yarışında mücadelesini sürdürüyor. Sivasspor'un katılımı ile lige renk geldi. Lig sonuna kadar şampiyonluk mücadelesinin devam edeceğine inanıyorum. Ama; bu yıl benim en çok beğendiğim takımlar başında Kayserispor geliyor. Bu sezon Türkiye liglerinde en iyi futbol oynayan Kayserispor'dur. Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim'in Kayserispor'u daha dikkatli izlemeye çağırıyorum. Bu takımın iskeletini bozmadan yapılacak birkaç oyuncu takviyesi ile Milli Takım daha başarılı olur.