"Bizhaftada1güntoplanıpKur'anokuyoruz.'Açıklamasınıokuyalım'deyince,'Senonuokurkenbiznamazkılalım'diyorlar.Anlamadanokursandinliyorlar.Bunedir?" * Kur'an'ı okuyup manasını anlamaya çalışmamak, çok gelen bir adettir. Tevrat'ın inanırları da böyle yapıyordu ve Allah onların bu durumunu anlatmak için Cum'a Suresi'nin 5. ayetini gönderdi: "Tevrat'ı bilip sonra onun öğretilerine uymayanlar, kitaplar taşıyan eşekler gibidirler. Allah'ı yalanlayan toplumun durumu ne kötüdür! Al lah böyle zalim toplumu doğru yola iletmez." Hz. Muhammed'in inanırları da Kur'an'a aynı muameleyi yapmamalı, onu hayatlarından dışlamamalı, öğretilerini bir tarafa atmamalı; tersine onu anlayıp hayatlarına tatbik etmeli, değer verdiklerini göstermelidirler. Kur'an'ın güzel okunması ve ezberlenmesi için verilen önem, manasının ve yorumunun yapılması için de verilmelidir. Akıl ve düşünceyi Kur'an ile buluşturmalı, bu buluşma ile hem içsel hem de sosyal hayata can verilmelidir.
Ahiretteyatacakyerleriyok! "Kur'an'ı anlayamazsın", "Sen kimsin ki Kur'an'dan hüküm çıkartacaksın", "Eski alimler anlamışlar, sen onların görüşlerini nakledebilirsin", "Sakın Kur'an'ı anlamaya çalışma, anlayanların anlayışını anlamaya çalış" gibi düşünceler, görüntüde Kur'an'a saygı gereği sergilenmektedir. Bu anlayış, Kur'an düşmanlarının veya başka din mensuplarının işine yarıyor; çünkü müminleri Kur'an'dan uzak tutmayı sağlıyor. Müminlerin gönüllerine Kur'an'a karşı kilit vuranlar, büyük saygısızlık yapmışlardır. Müminlerin gönül ve hayatlarını Kur'an'ın rahmetinden mahrum bırakanların dünya ve ahirette yatacak yerleri yoktur ve olmayacaktır. Müminleri Kur'an ile buluşturmak, sarmaş dolaş olmalarını sağlamak gerekir. Belki bazen doğru sarılamayacaklardır ama Kur'an "Şöyle sarıl, kollarını şuradan bağla, şöyle sık" diyecek, yani "Şöyle düşün, şu açıdan bak, aklının kollarını bana şöyle dola" diyecek ve ruhlarının kendilerine nasıl sarılacağını öğretecektir; yeter ki onları buluşturalım. Din eğitimcileri, akıllarını ve hayatlarını Kur'an ile buluşturmalı ve Kur'an kaynaklı bilgiler ve fetvalar vermelidirler. Onun için beşeri fıkhı öğrenmeden, Kur'an fıkhını öğrenmelidirler. Beşeri fıkhı sorgulayabilmeleri için Kur'an fıkhını bilmelidirler. İlahiyat eğitimi Kur'an merkezli, Kur'an eksenli olmalıdır.