Aile ilişkileri
Çağımızda aile ilişkilerinde ya da ailede büyük depremler yaşanmakta, aileler tsunami dalgaları ile yok olup gitmektedir. Büyük ümitlerle kurulan aile, kısa süre içinde yıkıma uğramaktadır. Bunun nedenleri neler olabilir?
1- Maddi anlamda göçler Köyden büyükşehirlerin varoşlarına gelen aileler, zaman içinde köy gibi kapalı toplumdaki safiyetini/temizliğini kaybediyor. Ekonomik ve manevi sorunlar, karı-koca arasındaki ilişkileri derinden sarsmaya başlıyor. İşin içine alkol ve başka kadınlar girmeye başlayınca, ateş bacayı sarıyor ve aile küle dönüyor.
2- Manevi kültür göçü Bilgisi, teknolojisi, ekonomisi, din eğitimi düşük olan toplumlara, bunların yüksek olduğu toplumlardan kültür akımı olur. İşte bu kültür göçünün en çok zarar verdiği sosyal kuruluş ailedir. İnançlar, dünyaya bakış, hayat tarzı anlayışı derinden etkilenip yara almaya başlar. Toplumun eğitim politikasını yürütenler derhal tedbir alıp toplumun kültürünü, din eğitimini yükseltmezlerse, ailedeki deprem derinleşecek, derecesi artacak, aile ilişkilerindeki çürüme, kanser tümörüne dönüşecektir. Bu tümör sosyal bedenin her yerine sıçrayacaktır.
3- Haram lokma Bir aile ve topluma asalet; helal lokma, iffet ve bilgi ile gelir. Lokma haram olunca, cehalet kol gezince, iffet denilen asaletin temeli sarsılacak ve bu sarsıntı aile ilişkileri ile toplumun yapısını bozacaktır. Onun için çocuklarımıza helal lokma, helal anne sütü vermek gerekiyor. Ayrıca onlara doğru bilgi vererek şahsiyetini sağlam tutmamız da zorunludur. Eşlerin birbirine davranışı şu kurallar üstüne oturmalıdır: Sükunet yani barış, cinsel tatmin, sevgi, merhamet, akıl. Eşlerin ilişkileri, birbirlerine davranışları bu olmazsa olmaz değerlere dayanmalı, beslenmelidir. Bunlar aynı zamanda mutluluğun reçetesidir. Bu değerlere fedakarlığı, bencil olmamayı da ilave etmek gerekir. Koca eşini kendisine Allah'ın bir emaneti, kadın da kocasını aynı şekilde görmeli ve emanete ihanet etmemenin zorunluluğunu sinelerinin derinliğinde hissetmeli ve yaşatmalıdırlar. Bunların olmadığı yerde, kocanın eşini dövmesi gibi vahşi bir davranış şekli kendisini gösterecektir. Dinimizde kadını dövmek diye bir şey yoktur. Zaten Müslüman bir kadın işi buraya getirmez, ne yapacağını bilir. Hanımını döven erkekler acizdirler. Cahil oldukları için cehaletin karanlığında kime vurduğunun farkında değildirler. Aslında sevgiyi, merhameti dövmektedirler.